Medeniyetler çatışması

A -
A +
Şu anda hiç şüphesiz İslam ile düşmanları arasında bir savaş yaşanmaktadır. Asırlardır Batıcılık, ilericilik, muasır medeniyetler yalanı ile Müslümanları uyutup, İslam ülkelerini sömürdüler. Bu sömürünün çarkları kırılmak üzeredir. Müslümanlar uyanmaya başlamıştır. Öze dönüş önlenemeyecektir. Geçmişte sömürgeci ülkelerin askerleri sömürülen ülkelerde yer alıyordu. Şu andaki küresel sömürü düzeninde o ülkenin bazı gençleri sömürü ülkelerinin kültür potasında şekillenerek Haçlı ordusu gibi yakıp yıkmaktadır. Bu dejenere gençlik Tanzimatla başlar. Jön Türkler ve onların varisleri Batı'nın Truva atı rolünü oynamaktadır. Meselenin iyi anlaşılması için geçmişe göz atmakta yarar var: "Yıl 23 Temmuz 1908. O gün Sirkeci Garında binlerce (sözde) aydın saatlerdir tatilden dönen İngiliz elçisini bekliyor. Derken tren, istasyona geldi. İngiliz elçisi, Malet, vagonundan indi. Ortalık yaşa, varol seslerinden el kol sallamalarından geçilmiyordu. Bir gören olsa Osmanlı devletinin en büyük bir zaferi kutlanıyor sanırdı. Elçi Malet karşılayanlara sıradan bir tebessüm gösterip, dinmek bilmeyen alkışlar arasında özel kupa arabasına yöneldi. İşte o anda sözde Osmanlı aydınları, beygirleri çözdüler. Arabaya kendileri çekmeye başladılar ve böylece araba elçiliğe doğru hareket etti."
Aynı aydın İttihat Terakki'yi omuzlamıştır Meşrutiyeti göklere çıkartmıştır. Dahası cumhuriyet devrinde geçmişine, milli ve manevi değerlerine ters düştü. Bazı CHP'li milletvekilleri Türkiye'nin dininin Hıristiyan olmasını istediler. Kazım Karabekir Paşa bu kendini bilmezlere karşı çok sert konuşma yaptı.  Osmanlıyı yıkanlar Osmanlının enkazından 23 devlet kurdular. Son günlerde New York Times'e göre Batı tarafından Ortadoğu'daki 5 ülke 13 ülke haline getirilme planından bahs edilmektedir. Allahü teala'nın fırkalara ayrılmayınız yani bölünmeyiniz emrine isyan ederek bölündüler ve bölünüyorlar. Hıristiyan Batı ise her konuda birleşiyor. Özellikle de İslama karşı...
27 Mayıs 1960 darbesinden sonra düzenlenen bir konferansta İnönü konuşmasında ki ifadeleri şöyledir: "Bu inkılaplar bir dünya görüşünü yıkıp, bir başka dünya görüşü kurmak için yapıldı. Örnek harf inkılabı. Bu inkılap, eski harflerin zor öğrenilmesi sebebiyle yapılmadı. Yasaklanan alfabe ile latin alfabesindeki harf adedi hemen hemen aynıdır. Bu bakımdan söz konusu olamaz. Japonlar, 400 harften oluşan bir alfabeyi bütün zorluğuna rağmen değiştirmiyorlar. Milletimiz, öğrenme konusunda diğer milletlerden daha aşağı bir zekaya sahip değildir. Harf devriminin yapılmasındaki ana gaye, bir zihniyeti ve bir dünya görüşünü boğup yok etmektir." 
Yok edilen, boğulmak istenen, 1000 (bin) yıllık Türk- İslam medeniyeti idi. Bazı nesiller (istisnalar hariç) ne Türk- İslam ne de Batı medeniyetinde yer almayıp, dejenere olup çıktı. Yakıp ve yıkanlar, terörist ve provakatörler bunlardır.  Batı'nın putu para ve menfaattir. Suriye'de 120 bin kişi katledilmiştir. Batı sadece seyircidir. Çünkü Batı ile Esad rejimi gizli dosttur. İkisi de İslamiyetin ve Müslümanların düşmanıdır. Mısır'da askeri darbeye, darbe ve binlerce kişinin katliamına, katliam denilmedi. Protestolar gizlendi. Dünya medyasının çoğu küresel şirketlerin ve sermayenin sesidir. Sermayenin ise çoğunluğu Yahudi'nin elindedir. Hıristiyan Batı medeniyeti eski Yunan ve kilisenin ve Roma'nın karışımıdır. Bunlara göre efendi köle vardı. Şu anda Batı nazarında sadece Hıristiyan ve beyaz olan, insan haklarına sahiptir. Bunun dışındakiler ise ötekidir. AB'ye Türkiye bunun için alınmıyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.