Meşruiyet meselesi

Bir meselenin halli ancak "meşruiyet" zemininde olmasıyla mümkündür. Yani anayasaya, kanunlara ve uluslararası hukuka uygunluk esastır. Öyle görünüyor ki Irak'a asker gönderme konusunda giderek yumuşama görünmekte, bunun için meşruiyet aranmaktadır. Bu konuda Birleşmiş Milletlerin bir kararı yoktur. Kaldı ki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 1483 sayılı kararına göre; "ABD ordusu Irak'ta işgalci güç ve otoriter"dir. Ve bu suçlamadan sonra "ABD işgal ordusu istikrar ve güvenliği sağlamalıdır. Cenevre ve Lahey Sözleşmelerine riayet etmelidir" ibaresi gelmektedir. Irak'taki ABD ordusu Irak halkı gibi Birleşmiş Milletler nazarında da işgalcidir. ABD'nin evdeki (Pentagon'daki) hesabı çarşıya (Irak'a) uymadı. Birleşik Devletler Irak'ta tökezledi. İşleri iyi gitmiyor ve herkesten destek istiyor. NATO anlaşmasının 5'inci maddesine göre destek alması da imkansızdır. Bu madde ancak saldırıya uğrayan NATO ülkesine yardım için geçerlidir. Irak Geçici Hükümet Konseyi'nin daveti ise hükümsüzdür. Bu Konsey devlet değildir. Ve bu Konseyi Irak halkı değil ABD'nin Irak Valisi seçmiştir. Üçüncü Körfez Savaşı Irak'a asker gönderme konusunda acele etmemeli, ülkenin menfaatleri çok ince hesaplarla incelenmelidir. Avrupa ve İslam dünyası nazarında ABD zulmüne destek veren, ABD işgaline ortak gibi bir duruma düşmemelidir. Irak'ta istikrar çok zor, geleceği karanlıktır. Tavsiyem ABD'nin dış ve savunma politikaları üzerinde tesiri büyük olan "Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi" (CSIS)'nin askerî uzmanı Antony Cordesman tarafından hazırlanan ve 17 Temmuz 2003 tarihli raporu Türk yetkilileri incelemelidir. Rapordaki itiraflar "Iraq and Conflict Termination; The Road to Gerilla War" başlıklı raporda şu görüşler en önemlileridir: "1- En iyi askeri zaferlerin bile barışı kazanamadığı... 2- ABD'nin Irak'taki işgalini, halka karşı vereceği, Üçüncü Körfez Savaşı ile bitirebileceği... 3- ABD'nin bu asimetrik savaşı kazanıp kazanamayacağı şüphelidir. 4- ABD'nin Irak'ı işgal sonrası planı kötü ve başarısızdır. 5- Üçüncü Körfez Savaşı etnik ve mezhep savaşlarına kadar uzanabilir. 6- Birleşmiş Milletler acilen tedbir almazsa Üçüncü Körfez savaşı kaçınılmaz alacaktır. 7- ABD ve İngiltere'yi destekleyen iki Kürt grup, bütün Kürtleri temsil etmekten uzaktır. 8- ABD'nin Irak stratejisi fiyasko ile neticelendi. 9- Irak'ın yeni yönetim kadrosu, bu ülkenin gerçeklerine göre değil, ABD'nin menfaati için neler yapabileceklerine bakılarak seçildi. 10- Amerika'nın Birleşmiş Milletler'in Irak'a girmesine asla izin vermediği... 11- ABD, İngiltere ve onlara destek için giden ülkelere Iraklıların gerilla savaşı çok pahalıya mal olacaktır." Bu raporu okuduktan sonra şu neticeyi çıkarmak hiç de zor değildir; ABD saplandığı bataklığa diğer ülkeleri ve bilhassa Türk Askerini de çekmek istiyor. ABD'nin eline yapışan onunla birlikte bu bataklıkta boğulacaktır.