Türk Devletini yıkmak, Türk milletini bölmek ve en kıymetli hazinemiz olan İslami inancını (imanı) yok etmek ya da sapık inançlara kanalize etmek adına içerden ve dışardan son derece korkunç saldırılar olmaktadır. Misyoner teşkilatları, Hıristiyan Kiliseler Birliği ve muhtelif kilise ve tarikatları, dış istihbarat servisleri Müslümanların imanını çalmak milli duyguları imha için çok sayıda eserler yazmıştır. Müslümanların 14 asırdır inandığı, inanç ve ibadetlerde adeta şüpheler uyandırarak misyoner faaliyetleri için müsait ortamı hazırlamışlardır. Dinlerarası Diyalog ve hoşgörü tuzağına ilaveten; "İsimsiz Hıristiyan" (Unnamed Christian) yani beşiktan mezara kadar Hıristiyan gibi yaşatmak için uğraşıyorlar. "Görünmeyen kilise" (Inuisible Churc) kilisenin açıkça yapamadığı işleri dolaylı olarak yapmak. "İnkültürasyon" (Hıristiyan kültürünü aşılama) yani Müslüman gençleri Hıristiyan Batı kültürü potasında eriterek, milli ve manevi değerler yerine Batı'nın değerlerini ikame etmek. Türkiye'nin cumhuriyet döneminde yetişmiş en üstün dış politika uzmanı olan S. Kamran İnan'ın "Türkiye Gerçeği" adlı kitabında "Türkiye'nin gelişmesi ve demokratikleşmesinde en büyük engel bürokratlardır" görüşü doğrudur. Ayrıca Türkiye'de çok sayıda nesillerin dinden uzaklaşmasının itici gücü Tanzimattan bu yana bazı bürokrat ve aydınlar olmuştur. Dünyada Türkiye gibi mazisinden kopan ve milli ve dini inançlarına ve büyüklerine iftira edilen bir ülkeye rastlanamaz. Türk ve İslâm büyüklerini aşağılayan eserler dış güçlerin istihbarat teşkilatları tarafından hazırlandığı kesin delillerle sabittir. Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol'un Bursa Ülkü Ocaklarında verdiği konferansta "Avrupa Haçlı Seferleriyle yapamadığını siyasetle yapıyor" teşhisi doğrudur. Attila İlhan 8 Ağustos 2003 tarihli Cumhuriyet gazetesindeki "Bu Noktaya (Mim) Koyun" adlı makalesinde: "Kültür emperyalizminin iş birlikçileri... Elbette (mümessili) olduğu Batı emperyalizminin kültürünü (ileri) kültür diye benimseyip aktarıyor. (Mülk)ün sömürgeleştirilebilmesi nüfuz altında tutulabilmesi için, bir yerde misyonu bu!.." Ve Türk çocukları misyonerlerin kapanı altında körpe beyinler, bedava Hıristiyanlık hikayeleri ile dini ve milli değerleri tahrip ediliyor. Hatta kendi milletine, tarihine ve dinine düşman hale getiriliyor. Batı, ahlâkı da imha ediyor! Batı, girdiği yerde yalnız imanı, milli ve manevi değerleri imha etmekle kalmıyor. Ahlâkî değerleri de, ağır şekilde imha ediyor. Kosova'da son yıllarda yaşananlar yürekler acısıdır. BM gücü ile birlikte fuhuş, uyuşturucu ve alkolizm korkunç duruma gelmiştir. Oysa Osmanlı bu bölgede en az 5 asır kalmış ve tek bir ırza tecavüz hadisesi yaşanmamıştır. Şu anda 11 yaş ve aşağısı fuhuş sektöründedir. Uluslararası af örgütüne göre Balkanlar ve Doğu Avrupa'dan alınan 500 bin (çoğu kız) ve kadın fuhuş sektöründe kullanılmaktadır. Ve mafya bunların sırtından yılda 15 milyar euro kazanmaktadır. Bu bir zulümdür. Arnavutluk Sosyal Düzen Bakanı'nın itirafına göre son 8 yıl içinde 4 bin çocuk 11 yaş ve altında mafya tarafından Yunanistan ve İtalya'ya satılarak çoğu fuhuş sektöründe çalıştırılmakta, bir kısmı sakat edilerek dilendirilmektedir. Ve bir kısmı da öldürülerek organları mafya tarafından zengin hastalara satılmaktadır. Türkiye de aynı tehlike altındadır. Aile Araştırma Kurumu Başkan Vekili Nesrin Afşar Çelik'e göre: "Bugün Türkiye sağlam aile yapısını maddeten ve manen desteklemediği takdirde, ilerde risk altında, bedelini fazlasıyla ödemek zorunda kalacak ve telafisi çok zor olacaktır." Sağlam aile yapısının temelleri ise milli ve manevi değerlerdir. ..... NOT: Babıali Kültür Yayıncılık tarafından çıkartılan "Aptal Beyaz Adamlar" ve "Ahbap, Memleketim Nerede?" adlı kitapları tüm okuyucularıma tavsiye ederim. Adres: 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna-İstanbul Tel: 0212 454 21 65 Faks: 0212 454 21 71