Misyoner faaliyetleri
Ülkemiz ve milletimiz tarih boyunca ekonomik- sosyal ve kültürel saldırıya maruz kalmıştır. Günümüzde de bu hususlar devam etmektedir. Haçlı zihniyeti Türk milletinin Anadolu topraklarında yerleşmesini asla içine sindirmemiş, yüzyıllar süren Haçlı Seferi düzenleyerek şehit kanları ile sulanan bu vatan topraklarından çıkartmak istemiştir. (Kaldı ki son tarihi kazılar Anadolu'nun Malazgirt Zaferinden çok önce binlerce yıllık vatan toprağımız olduğunu ortaya çıkartmıştır) Bunu başaramayınca dün olduğu gibi bugün de emellerini gerçekleştirebilmek için yeni stratejiler geliştirmişlerdir. Bu stratejilerden birisi de misyonerlik faaliyetleridir" Misyonerler "Milli ve manevi bütünlüğümüzü tehdit eden tehlike"dir. Ve güvenilir kaynaklara göre Türkiye'de misyoner sayısı onbinlercedir. Pek tabii bunların büyük kısmı turist maskesi altındadır. Türkiye İslâm ve Türk Dünyasındaki misyoner faaliyetlerin üssüdür. Sakın şaşırmayın Türk milletini Hıristiyanlaştırmakla görevli "Misyoner ordusu" yaz aylarında 40 bine ulaştığı güvenilir kaynakların ifadesidir. Türkiye için diğer bir tehlike de Genelkurmay, MİT, Emniyet Genel Müdürlüğünün yabancı ajanlar raporuna göre: "Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da 40 ülkeye ait 3 bin yabancı ülke istihbarat mensubu (ajan) mevcuttur. Ancak 13'ü sınırdışı edilmiştir." Ve diğerleri icra-i faaliyetine devam etmektedir. Raporlara göre ise bu ajanların büyük çoğunluğu ABD, İsrail, Rusya, İngiltere, Almanya, Yunanistan, Belçika, Mısır, İran, BAE ve Ermenistan'dan gelmiştir. Türkiye tarihinin en büyük tehdidi altındadır. Ve maalesef gaflet uykusundan bir türlü uyanamıyoruz. Diyanetin çalışmaları Diyanet İşleri Başkanlığı misyonerlikle mücadeleyi bilimsel usullerle yapmayı planlamıştır. 81 ilin müftüsü gruplar halinde eğitime alınmıştır. İlk toplantılar Rize ve Erzurum'da gerçekleşmiştir. Bu konuda kitapçıklar hazırlanacaktır. Ve "Bir misyoner size din değiştirin davetinde bulunduğunda vereceğiniz cevap ne olacak?" cevabı hazırlanacaktır. Türk Diyanet Vakıf-Sen'in 34 sayfa olarak "Milli ve Manevi Bütünlüğümüzü Tehdit Eden Tehlike! MİSYONERLİK" kitapçığı hazırlanmış ve ilgililere dağıtılmıştır. Misyonerlerin hedefi: "Haçlı Seferleri ve savaş yoluyla Müslümanların Hıristiyanlaştırılamayacağını anlayan Agiz Francis Assisi (1182-1226) ilk misyoner teşkilatı da denebilecek olan Fransiskanlığı kurmuştur." Misyonerlerin 3 ana hedefi vardır: 1-Hıristiyanlığı yaymak. 2-İslâm ülke aydınlarının eserlerine ve kültürlerine Hıristiyan görüş ve unsurlarını sokmak. 3-Gelişmiş olan Batı Medeniyetini Hıristiyanlarla aynı göstermek. Kaldı ki Etiyopya (Habeşistan) en eski Hıristiyan devletidir. Ama şu anda dünyanın en geri ülkesidir. Rahip Samuel Zwemer'in misyonerlere talimatı: "Müslümanları vaftiz etmek için boş yere çabalayıp durmayalım. Başka yollar, başka çareler deneyelim. İslâm memleketlerinde girişeceğimiz faaliyetlerde onlara, Hıristiyan adetlerini, Hıristiyan bayramlarını, Hıristiyan kültürünü, Hıristiyan adet ve ahlakını aşılayalım." Hıristiyan Kiliseler Birliğinin hedefi ise: "Müslümanlar kiliseye gitmeyen, vaftiz olmayan, boynunda haç taşımayan (taşıyanlar var ve bu küfürdür) domuz eti yemeyen; ama doğumundan ölümüne kadar çağdaşlaşmak ve Batı özentisi ile Hıristiyan gibi yaşayarak; İslamdan koparılmalıdır. Müslümanlara sadece cenazelerinin cami avlusuna getirilmesi ve Müslüman mezarlığına gömülme hakkı tanınmalıdır. Ama camiye sağ iken girmesi ve İslamı yaşaması her çareye başvurularak önlenmelidir..." Sizce ne kadar başarılı oldular?