Misyonerlere dikkat!

A -
A +

Evet, misyonerlik faaliyeti, "Maskeli Haçlı Seferi"dir. Dinî eğitimin yeterince verilmediği ve eli kolu bağlanan İslâm ülkelerinde; misyonerler kendi ülkelerinden daha rahatça cirit atmaktadır. Hani istemeden insanın aklına takılıyor; acaba misyoner faaliyetleri izinli mi? diye... Savaş yoluyla Müslümanların Hıristiyanlaştırılamayacağını anlayan Fransis Assisi "Fransisken"liği kurmuş idi. Cizvitler ve Dominikenler yolu açtı. Ve bugün yüzlerce değil binlerce misyoner teşkilatının milyonlarca ordusu fuel-time çalışmaktadır. Bu teşkilatların ortak yanı karşı tarafın (Müslümanların) zaaflarından faydalanmaktır. Tehlike gittikçe büyüyor 1979 yılında Yeşilay Cemiyetinin Genel Kurulunda Genel Sekreter ve Yeşilay Dergisi Yazıişleri Müdürlüğü görevine getirildim. Yeşilay Başkanı Selahaddin Kaptanağası ile birlikte uyuşturucu, alkol ve sigara konusunda kitaplar hazırladık. Senede birkaç defa broşürler hazırlayıp dağıttık. Uyuşturucu tehlikesini ısrarla yetkililere arz ettik. Yetkililerin uzak bir tehlike olarak gördükleri uyuşturucu bağımlılığı kapımıza dayandı. Gençliğimizin çoğu bunalımdadır. Şimdi ise Türk gençliğinin Hıristiyanlaştırılması karşısında geçmişte uyuşturucu ve alkolizm karşısında gösterilen vurdumduymazlık devam etmektedir. Sakarya Müftülüğünün misyonerlik faaliyeti hakkındaki açıklaması şöyledir: "1999 yılında Marmara bölgesinde meydana gelen depremde halkımıza yardım amacıyla dünya ülkelerinden ülkemize gelen bazı insanların; gerek cami ve okul kapılarında gerek dükkan veya alış veriş merkezlerinde, gerek bazı kamu kurum ve kuruluşlarında ve gerekse bizzat evleri gezerek yardım adı altında İncil, din dışı broşürler ve dergiler bastırarak dağıttıkları böylece gizli gizli Hıristiyanlık propagandası yaparak Hıristiyanlığa davet ettikleri duyumunu almış bulunuyoruz. Sevgili Sakaryalı kardeşlerim; Bildiğiniz gibi Hıristiyanlığı yaymaya çalışan kimseye misyoner, dünyayı Hıristiyanlaştırmak için yapılan faaliyetlere de misyonerlik faaliyeti denilmektedir. Yıllardan beri devam eden bu faaliyetler bugün de devam etmektedir. Yeryüzündeki bütün insanlar Hıristiyan olmadıkça bu görevleri sona ermeyecektir. Önce bunun böyle olduğunu iyi bilmek lazımdır. Bu sebeple kısa ve öz olarak Hıristiyanlık hakkında bilgi vermek istiyorum... Misyonerler, Hıristiyanlığı yayabilmek için maddi varlıkları ile özel okullar (kolejler), hastaneler, kütüphaneler, yabancı dil eğitim merkezleri, sığınma evleri, öksüz yurtları ve pansiyonlar kurarak fakir ailelere, kimsesiz çocuklara maddi yardımlar yaparak, kitap, broşür, dergi bastırıp dağıtarak amaçlarını gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar. Bu yüzden Hıristiyanlık inancını yaymakla görevli olan misyoneri, bazen doktor, bazen bir hemşire bazen bir öğretmen bazen de bir barış görevlisi veya herkesin yardımına koşan bir eleman olarak görebilirsiniz. Hatta bazen de bir fahişe, vize ve çalışma izni temin eden görevli, 100 dolar ya da 10 dolar maaş bağlayan biridir. Hıristiyan misyonerler, asırlardır, kendi dini ve kültürel değerlerinden kopmuş Müslüman toplulukları kendi inançları doğrultusunda etkilemeyi amaçlamışlardır. Çünkü İslâmi duygular zayıflamış insanlara kolayca Hıristiyanlığı kabul ettirebileceklerini düşünmektedirler. Gerçekten insanlarımız İslâmiyet hakkında ne kadar bilgisiz kalır ve manevi değerlerden uzaklaşırsa; o nispette Hıristiyan misyonerler kolaylıkla kandırıp kendi aralarına alacak hale geleceklerdir. Çünkü Hıristiyan misyonerlerin hedefi İslâmı bilmeyen ve manevi değerlerden kopmuş kimselerdir."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.