Hıristiyan ülkeler ve bilhassa İngilizler, Osmanlı topraklarında 10 yaşlarındaki İngiliz çocukları o ülkenin örf ve âdetlerine göre yetiştirip, İslami bilgilerle techiz ederek, İslamiyeti yıkmak için, İslamın 4 kaynağını tartışılır ve münakaşa edilir hale getirmişlerdir. Bugünkü inançtaki çöküş de İngilizlerin en az 300 yıllık düşmanca çalışmalarının rolü çok büyüktür. Misyoner Nebit Osmanlı deniz (bahriye) subaylarından Kaymakam Mustafa Kaptan'ın "Sergüzeşt" adlı eserinden birkaç yaprak şöyledir: "Mr. Nebit ile bir akşam evinde muhabbet üzereyken onun İslami ilimlerle olan vukufiyeti ve lisanındaki fesahati ile konuşması merakıma mucip olacak bu kadar kemale seyahat ile mi yoksa tahsil ile mi muvaffak olduklarını sual eyledim. İfadesinde şöyle beyan eyledi: Kendisi Londra'nın Misyoner Cemiyeti'nin Şark Dilleri Profesörü Mösyö Harlet'in mahdumu olup kendi akaid-i diniyelerini tedris zamanının haricinde buna tekellüme medar olarak cümleler okutup yazdırdıktan sonra, bunlarla görmüş oldukları zeka ve iktidarı cemiyetlerince takdir ederek bunu 13 yaşında çocuk olduğu halde 1834 miladi yılında İstanbul İngiltere sefarethanesine gönderdiler. Burada sefarethaneye devam eden Türk katiplerin nezareti altında okumak ve Türkçe konuşmayı ilerletmek için ismini Tahsin ismiye edip, sefarethane kavvaslarından Hüseyin Ağa'ya evlad-ı manevi suretiyle teslim edilerek ve bir hayli tamilat verilerek evine gönderdiler. Bu minval üzere Tahsin namındaki küçük misyoneri Hüseyin Ağa'nın Tophane'deki Karabaş Mahallesindeki evine iki sene kadar gündüzleri sefarethaneye geceleri de Hüseyin Ağa'nın evine devam eder. Ve mahalle çocuklarıyla beraber oyun ve arkadaşlık ile sair çocuklardan fark olunmaz derecede lisanını temizledikten ve okuyup yazmayı tahsil ettikten sonra Hüseyin Ağa vasıtasıyla Fatih dersiamlarından Hopalı Ömer Efendi'ye çömezlik etmek ve kendisi gelip almadıktan sonra eve dahi müsaade olunmaması tenbihat-ı akide ile teslim olunup aylık beş lira verileceğini adı geçen efendiye söylediği anda, hocanın etekleri tutuşup değil çömezlik hoca çocuğa çömezlik edercesine dört sene ihtimam eder... Adı geçen Tahsin Efendi okuduğu derslerde o derece malumat sahibi olmuştu ki ders halkalarındaki talebe arkadaşları bunun suallerinden aciz kaldıkları gibi hocası Ömer Efendi dahi bunun kemali ve tahsilatında olan maharetine hayran olurdu. Mumaileyh Tahsin Efendi cami dersine geldikte, dersin gayri zamanında bir miktar mesnevi görmek üzere Sultan Selim civarında vâki Mesnevihaneye devam eylemesi için hocasından müsaade istihsal ederek kabul için dahi aracılığını niyaz edip o dahi bunu götürüp Mesnevihanesindeki Zeki Efendi'ye kabul ettirip derse devam ile değil mesnevi Farisi'nin her bir künhünü ve bazı İran uleması mumaileyh Zeki Efendiye gelir. Tahsin Efendi'yle muhasebeye tutuşup ve dini meselelere olan vukufu hasebiyle bunları papuçsuz kaçırırmış. Misyoner Tahsin o derece yetişiyor ki Şeyhülislamlık dahi ona layık görülüyor. Yetişen misyonerler faaliyetlerde bulunmak üzere İslam ülkelerine gönderiliyorlar. "Prof. Haydar Baş Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler sayfa 90-91"