Son aylarda Afrika ülkeleri ile ilgili yazılarım çoğunlukta çıkmaktadır. Çünkü Afrika ülkelerinin çoğunluğu açlık, susuzluk, kuraklık, salgın hastalıklar ve AIDS başta olmak üzere çok sayıda sıkıntılar içindedir. Bu sebeble insani yardımlara muhtaçtırlar. Nijer: Dünyanın en fakir ikinci ülkesidir. 13 milyon olan nüfusun yüzde 98'i Müslümandır. Kadınlar hergün 30- 40 km uzaktan yürüyerek su taşımaktadır. Dikta rejimler, kuraklık, açlık, iç savaş ve misyonerlerin baskısı altında yaşamaya çalışmaktadırlar. Afrika'dan işgalci sömürgeci ülke orduları çekilmiş (bazı yerler hariç) ancak yerine misyoner orduları geçmiştir. Senegal: Başkenti Dakar'dır. 10 milyon nüfusun yüzde 92'si Müslümandır. Uzun yıllar Osmanlının himayesinde olan Senegal, Türkiye'nin ismini ilk defa 2002 Dünya Futbol Kupasında duymuştur. Resmi ve eğitim dili Fransızcadır. Binlerce yıllık dillerine yabancılaşmışlardır. Kültürel asimilasyon hızla devam etmektedir. Misyonerler çok faal olup, ülke halkı misyonerlerin pençesindedir. Halk misyonerlere karşı temkinli ise de; giderek kültür erozyonu olmaktadır. Dini lider Şeyh Amado, Fransızlara karşı yıllar süren bağımsızlık savaşını 1960'da başlattı. Senegal bağımsız oldu. Fransız ordusunun yerini misyoner ordusu aldı. Okur- yazar yüzde 50'dir. Tuba şehri bir özerkliktir. Şeyh Amado'nun çocuk ve torunları buradadır. Sierra Leone: Nüfusun yüzde 70'i Müslümandır. Ama iktidar Hıristiyanların elindedir. Müslümanlar son derece fakirdir. Müslümanların kendi okulları yoktur. İncil'in mecburi ders olarak okutulduğu okullara çocuklarını göndermek zorundadırlar. Misyonerlerin baskısı altındadır. Somali: Dünyanın en güzel ve uysal insanlar diyarıdır. 8 milyon nüfusun yüzde 100'ü Müslüman- Sünnidir. İnsan ömür ortalaması 46 yaştır. Yıllarca süren iç savaş ile devlet ve eğitim çökmüştür. Ordusu ve polisi yoktur. İktidar devamlı el değiştirmektedir. Habeşistan'a göç eden Eshab-ı kiram daha güneye inerek Somali'yi Müslüman yaptılar. Tanzanya: Nüfusun yüzde 35'i Müslümandır. Yüzde 35 animist ve yüzde 30 Hıristiyandır. İktidar Hıristiyanların elindedir. Başkent Darüsselam'dır. 800 bin nüfuslu Morogora'da İslam Üniversitesi vardır. Müslümanların üniversitede öğrenci sayısı yüzde 15'tir. Okuma- yazma yüzde 45'tir. Misyoner faaliyetleri son derece faaldir. Tanzanyalı Müslümanlar güçlü İslami mirası ile dimdik ayakta olup, misyonerlere karşı direnmektedirler. Zimbabwe: 1923 yılında Güney Rodezya (Zimbabwe) sömürge olarak İngiltere tarafından ilhak edildi. 1980'de bağımsız oldu. Resmi dil İngilizcedir. 12.5 milyon nüfusun yüzde 2'si Müslümandır. Etnik grublar Şanolar ve Bandebelerdir. Misyoner faaliyeti son derece fazladır. Son Kurban Bayramında İHH'nin 531 hisselik Kurbanı Zimbabwe'de kesilince bir aşiret reisi ve 800 mensubu Müslüman oldular. Aylık Kırmızı Çizgi dergisinin haberine göre, Afrika Kıtası'nın ortasındaki Kongo Cumhuriyetinin Uvira bölgesinde yaşayan 2 milyon 600 bin nüfuslu Tutsiler, krallarıyla birlikte Müslüman oldu. kaynak:www.sonsaniye.net Not:Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Hukuk Tarihi ve İslam Hukuku Kürsü öğretim üyesi Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci'nin, "İslam Hukuku Tarihi" ve " İslam Hukuku" isimli iki kıymetli eseri yayınlandı. ( Arı Sanat Yayınevi, 0212 5204151) Böylece, değerli kardeşim Ekrem Buğra Bey, önemli bir boşluğu doldurmuş oldu. Çünkü bu konuda ciddi, güvenilir bir eser yoktu. İslam Hukuku hangi esaslar üzerine bina edilmiştir, kaynağı nedir, bu hukuku kısa zamanda dünyaya yayan hususiyetler nelerdir? Bu ve buna benzer merak ettiğiniz konular için kıymetli iki eseri okuyucularıma önemle tavsiye ederim.