Türkiye'deki bor dünyanın 400 yıllık ihtiyacını karşılayabilir. Zaten bütün dünya rezervlerinin yüzde 80'i ülkemizdedir. Kaldı ki en kaliteli bor bizdedir. Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün'e göre; Türkiye Bor'a 400 milyon dolar yatırım yapsa kısa zamanda borç alan değil borç dağıtan 7 ülkenin 8'incisi olur. Ama bu, bu iktidarla olmaz. IMF'nin talimatlarına uyarak ülke zenginliklerini çok uluslu şirketlere devredenlerle büyük işler yapılmaz. Geçmişte Hıristiyan- Yahudi ittifakı Osmanlıyı yıkma kararı aldı. Bunu ilk defa Sultan Abdülhamid Han sezdi. Gerekli tedbirleri aldı. Ama İttihat ve Terrakki Fırkası; Yahudi, Rum ve Ermenilerle işbirliği yaparak Sultanı devirdi. Osmanlı toprakları içinde arkeolojik kazı ruhsatı ile petrolün kokusunu alan başta İngilizler ve diğer Batı ülkeleri Osmanlıyı yıktılar. Nimet mi külfet mi? "Bor" madeni Türkiye için son derece büyük nimet olduğu gibi ülkemizin başına gaileler açan bir belâ olabilir? Bor ülke menfaatini ön planda tutan IMF'nin esaret zincirini kıran iktidarlarla ülkeyi refaha götürür. Yine Sinan Aygün'e göre: "Maden zenginliği bakımından 132 ülke içinde 10. sıradayız. 60 madenden sadece bor bizi zengin eder." Bolluk içinde yokluk yaşıyoruz. Türkiye Madenciler Derneği Başkanı İsmet Kasapoğlu'na göre: "Dünyada büyük şirketler, kendi ürettikleri maden başka ülkede bulununca; bir şekilde çıkartılmasını engellerler. Madeni esir alırlar." Türkiye'de bürokrasi yabancılar menfaatine çalışıyor. "Bizde ise kendi devletimiz, kendi madenlerimizi esir almış durumda. Özel sektör şu an yatırım yapmaya kalksa alanlar kapanır... Devletin el koymadığı tek alan mermer ve seramik yatakları..." Maden varlığımız 1.9 trilyon dolar. Devlet işletmiyor. Özel sektöre kapalı. Ve çok uluslu şirketlere peşkeş için fırsat kollanıyor... Unutmayın, Petrol bize imparatorluk kaybettirdi...