Asırlardır İslamiyete "neden" saldırı yapılmaktadır sorusuna verilecek cevap gayet açıktır. Çünkü emperyalist güçlerin geliştirdiği işgalci ve gayri insani sömürü düzenine direnen tek din İslamiyettir. Dahası insanlara huzur, güvenlik vaat eden; insanın insanı istismarını ve zulmünü önleyen de İslamiyettir. Bunun yanında Konfüçyanizm, Hinduizm ve Budizm emperyalist güçler için tehlike olarak görülmemektedir. Hristiyanlığın İslam düşmanlığı yeni değildir. İslam dininin tarih sahnesine çıktığı günden beri süre gelmiştir. Batı vargücü ile İslamı imha, tahrif etmeye çalışmakta, gerek İslam Dünyasında gerekse dünyanın her köşesinde artan ilgiyi önlemek için küresel savaş yapmaktadır. İslam dinini terörle, Müslümanları ise teröristlikle özdeşleştirmek, böylelikle Müslüman ülkeleri işgal, karalama kampanyası icra etmenin tek bir nedeni vardır. O da İslamın yeniden tarih sahnesine çıkma sürecini önlemektir. Kilise-kapitalizm mücadelesi Batıda kapitalizmin gelişmesiyle birlikte yüzyıllarca süren iktidar savaşı sonunda kiliseye devletten zorla el çektirilmiştir. Bu kapitalizmin ürünüdür. Dinde reform ve Protestanlık 16. asırda Luther'in Katolik kilisesine (Vatikan'a) isyanı ile başladı. İslamiyeti Protestanlaştırmak isteyen gafiller protestanlığın aslını bilmiyorlar. Dinde reform yani Protestanlığın temelinde Kuzey Avrupa'daki Germen ile Güney Avrupa'daki Latinlerin arasındaki tarihî rekabetin yattığı gerçektir. Bu savaş tarihi Roma Germen İmparatorluğunun mirasının kavgası idi. İmparatorlara diz çöktüren "papa" ile kral ve prensler arasında hakimiyet mücadelesine dayanır. Ortam da müsait idi, Katolik kilisesi para, arazi, bina gibi bağışlar karşılığı cennetten yer satıyordu! Kilise âdeta dünyevileşmiş idi. Protestanlar Vatikan'dan ayrılınca Katolik ve Protestanlar arasında katliam ve savaşlar bir asır sürdü. Çok kanlı "30 Yıl Savaşları"ndan sonra 1648 Vestfalya Antlaşması imzalandı. Protestanlar Katolik kiliselerden koparak kendi milli kiliselerini kurdu. Ve bunu milli (ulus) devletler takip etti. Germen kuzey ile kuzeybatı Avrupa ülkeleri protestan olunca "İncil"i Latinceden kendi dillerine tercüme ettiler. Ve ibadetlerini kendi lisanlarıyla yapmaya başladılar. Osmanlı Devletinin son yıllarında başlayan 1926 ve 1928'de alevlenen ama hüsranla neticelenen İslam dinini Protestanlaştırma faaliyetleri son günlerde yeniden gündeme gelmiştir. Luther ve Calvin her ikisi de ruhban rolüne karşı çıkıp, Allah mefhuna ağırlık verince Luther'in muhalifleri "Protestanlık İslama yaklaştı" sözleri üzerine; Luther, "Protestanlık İslama birkaç adım yaklaştı" görüşünün yerleşmemesi için, İslamiyete, Sevgili ve Şerefli Peygamber Efendimize (Sallallahü aleyhi ve sellem) son derece ağır hakaretlerde bulundu. Bugünkü saldırının temeli Luther'e ve Vatikan'ın iftiralarına dayanır. Amaç; Anadolu'da 1000 (bin) yıldır yaşanan İslamı, "Ilımlı İslam" adı altında bozmaktır. "Kadın imam"lı cuma namazını organize eden yayınevinin yöneticisi Jean Eadwin'in itirafı: "Ilımlı İslam geleneksel İslama en iyi alternatiftir. Hristiyanlık bu konuda çağın gereklerine göre kendini değiştirip ona ayak uydurmasını bilmiş. Müslümanlar arasında arkadaşlarımız olan Esra ve Amine Vedud gibi özgür yorumlarını ortaya koyabilenler var... Türkiye'de bu özgürlüğün cuma namazında ortaya konulabilmiş olması bizim için son derece memnuniyet verici... Gerektiğinde İncil'e tezat oluşturan ama toplum için faydalı bir yönetimin hayata geçirilmesi ne kadar normalse; Müslüman kadınların erkeklerle yan yana omuz omuza saf tutmaları, imam olma girişimleri de o kadar tabii karşılanmalı. Tabuları yıkmalıyız..." Bunların tabudan maksatları vahye dayalı 14 asırdır tatbik edilen İslam değil de nedir?