Nükleer santraller yapılmalıdır

A -
A +

Bir ülkenin kalkınmışlığı elektrik tüketimi ile doğru orantılıdır. Ama bizde elektrik tüketimi minimum düzeylerde seyretmektedir. Oysa ısınmadan seyahate, aydınlatmadan fabrika ve sanayi kuruluşları açmaya kadar her alanda elektrikten faydalanabilirdik. Peki niye faydalanamıyoruz? Bu sorunun cevabı çok basit. Çünkü bizde elektriğin pahalı olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama hep pahalı mı kalacak? Hayır. Dünya'nın dört bir tarafında kullanılan nükleer santraller ülkemizede de kurulursa, (Eğer basiretsiz insanlar engellemezse) biz de bu atılımı çok rahat gerçekleştirebiliriz. Green Peace örgütü Fransız menşelidir ama ilginç olan Fransa'da 27 tane nükleer santral olmasına karşın Green Peace bunlara hiç tepki göstermez. Sadece bize ve gelişmemiş ülkelere tepki gösterir. Nükleer santrallerin sızıntı yapması ve insan sağlığını olumsuz yönde etkilemesi ihtimali yoktur. Çünkü kullanılan nükleer madde zayıflatılmış ayrıca da yaklaşık 39 tane yüksek güvenlik sistemi ve sensörleriyle donatılmıştır. Eğer böyle bir sızıntı olsa bile bu sistemin birinden kurtulsa diğeri hemen olayı durduracaktır. Eğer nükleer santral tehlikeliyse, bu durumda Avrupa'da olan bir kaza, bulutlarla tüm dünyaya yayılmaz mı? Türkiye Atom Enerjisi Kurumu eski Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre'ye göre: Nükleer güç olmamız istenmiyor! Dünya petrol ve kömür karteli, bizim gibi ve gelişmekte olan ülkelerin nükleer enerjiye geçmemesi için elinden geleni yapmaktadır. Bunun için ellerindeki nükleer enerjiyi bir öcü gibi göstermekte ve her türlü yalanı reva görmektedirler. 2050 yılında petrol yatakları, 2150 senesinde de kömür yatakları tükenmiş olacak. Bu nedenle 2050 senesi dünya için kritik bir yıl. 2050 yılında petrol kaynakları tükendiğinde Alaska ve Teksas'ta saklanan petrol yatakları Amerika'ya en az 20 sene muazzam bir üstünlük sağlayacak. Amerika egemenlik peşinde Amerika enerji yataklarının hiç kimsenin egemenliği altında olmaması için büyük bir gayret sarfetmektedir. Bunun sebebi de şudur: Bu petrol kaynakları bir an evvel hatta 2050 senesinden önce tüketilsin ve 2050 senesinden sonra Amerika'nın rüyası gerçekleşsin; böylece Amerika enerjisiz kalmış dünya hakimiyetini dikte ettirebilsin. Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre, kendisine yetecek kadar enerji kaynağı olmayan milletlerin başka ülkelere bağımlı olmasının kaçınılmaz olduğunu söylemektedir. Özemre, Türkiye'nin de bu açıdan halinin içler acısı olduğunu belirterek, "Türkiye enerji kaynakları bakımından sarfettiği enerjinin yüzde 50 kadarını dışarıdan ithal etmek mecburiyetindedir. Ve Türkiye'nin enerji ihtiyacı bugünkü oranda artacak olursa, önümüzdeki 20 sene içinde Türkiye'nin tükettiği enerjinin yüzde 70'i dış kaynaklı olacaktır. Enerji bakımından kendi kendine yeten ülke dünyada pek azdır" demektedir. "Bütün dünya ülkeleri arasında devletinin geleceğini Amerika kadar berrak bir şekilde düşünen başka ülke yoktur" diyen Özemre, Amerika'nın sahip olduğu kömür ve petrol yataklarına rağmen elindeki gerek Teksas gerekse Alaska'daki petrol yataklarının bir kısmını kesinlikle işletmeye açmadığını, aksine bu kaynakları ilerisi için bir rezerv olarak kullanmayı düşündüğünü ifade etti.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.