ABD'nin bilinen 5000 nükleer silahı vardır. Her yıl bunların bakımı ve stokların idamesi için 20 milyar dolar harcamaktadır. İsrail'in elinde de 500 nükleer silah vardır. Bu yüzden İsrail Nükleer Silahsızlanma Antlaşmasına taraf olmamıştır. 2012 Mart ayı itibariyle nükleer silaha sahip olan ülkeler 1. ABD, 2. Rusya, 3. Çin, 4. Fransa, 5. İngiltere, 6. Pakistan, 7. Hindistan, 8. İsrail, 9. Kuzey Kore'dir. İsrail, Büyük Orta Doğu ya da genişletilmiş Orta Doğu coğrafyasında kendisi dışında hiçbir ülkenin nükleer silaha sahip olmasını istemiyor. İsrail hukuka aykırı olarak 1989'da Irak'ın, 2007'de Suriye'nin nükleer tesislerini hava saldırısı ile imha etti. İsrail Başbakanı Netanyahu'ya göre İran'ın nükleer silaha sahip olması İsrail ve Yahudiler için soykırım seviyesinde tehdittir. ABD'de 6 Kasım 2012'de başkanlık seçimi yapılacaktır. İsrail, Amerika'daki Yahudi lobisi vasıtasıyla Obama'ya baskı yaparak İsrail'in İran'a askerî müdahalesine destek için iknaya çalışıyor. İsrail "Arap Baharı"nın Arap uyanışına yol açacağından endişelidir. İsrail'in İran'a saldırısı muhtemelen 2013'te olacaktır. ABD İsrail'e sığınakları patlatan füzeler verecektir. Netanyahu'nun "İran'ı vurmak için izin almayız" demesi bir nevi küstahlıktır!.. Netanyahu ABD'yi bir sıcak savaşa sürüklemeden Amerika'dan eli boş döndü. Bazı İslam ülke liderleri halen sömürgeci emperyalist güçlerin hazırladığı senaryoların oyuncularıdır. ABD halkının yüzde 52'si İran'a, yüzde 57'si Suriye dahil Batı Asya'daki bir ülkeye saldırıya karşıdır. Ancak yüzde 21 İran'a saldırıya evet demektedir. Nükleer silah bahanedir. ABD'nin hedefi petro-dolar saltanatını korumaktır. Petrol satışını Euro üzerinden gerçekleştireceğini söyleyen Saddam ve Kaddafi yıkıldı. Venezuela ise ABD'nin hedefindedir. İran aynı yolda olduğu için hedef tahtası oldu. Ancak Rusya, İran, Latin Amerika ile Orta Doğu'da bazı ülkeler petro-dolar yerine başka bir para birimiyle satma eğilimindedir. 1973'te petrol krizi yaşanmış idi. Ünlü yatırımcı Marc Faber'e göre: "ABD veya İsrail er ya da geç İran'ı vuracak. Altın ve hisse senedine sığının." ABD ve AB 30- 40 yıl Arap ülkelerinde adamları olan diktatörlerce hoşça vakit geçirdiler. Bankaları onların paralarıyla doldu ve taştı. Onları yok etmek için birbirine düşürdüler. Osmanlının yıkılışından bu yana Orta Doğu'da savaş hiç durmadı. Sadece cepheler değişti. 1950'den sonra İslam ülkelerine sosyalizm maskesi takıldı. Ve başlarına diktatörler oturtuldu!..