Ekonomisini "Savaş ekonomisi"ne dayandıran ve son aylarda ENRON ile başlayan çok sayıda çok uluslu şirketlerin yolsuzluklarını örterek, ABD kamuoyunun dikkatlerini dışa kaydırmak için Irak saldırısı gündeme gelmiştir. Kuruluşundan bu yana devlet haysiyetine kavuşamayan ve bir nevi kovboy ve korsan devleti olan ABD'nin saldırıları 250'ye yaklaşmıştır. ABD, Irak'a hangi hak ve yetkiyle, hangi devletlerarası hukuka göre saldıracaktır? ABD'nin savaşı petol savaşıdır. Dünya petrol rezervinin yüzde 67'si Ortadoğu'dadır. ABD'nin Ortadoğu'da kontrol edemediği ve sömüremediği tek petrol üreten ülke Irak'tır. Ve Irak'ın 112 milyar varillik petrol rezervi (S. Arabistan'dan sonra ikinci büyük rezervdir) ABD'nin iştahını kabaratmaktadır. Terörizm ile mücadele ve Saddam'ın dikta rejimi sadece bahanedir. Afganistan işgalinde Usame Bin Ladin, Molla Ömer nasıl bahane idiyse Saddam da bahanedir. Asıl tehdit kim? Irak'ın bir tehdit olduğu ifade ediliyor. Hangi kıstaslara göredir? Bu tehdit nedir? Saddam'dan daha kötü rejimler var. Neden Irak? 1991 Körfez Savaşı'nda 400 bin Iraklı öldü. 1991-2002 arasında ambargo sebebiyle çoğu çocuk olmak üzere 2 milyon kişi öldü. Bu bir zulümdür ve soykırımdır. Muhtemel bir savaşta ise 1 milyon Iraklının öleceği strateji uzmanlarının tahminidir. Bu şayet zulüm değilse zulüm nedir? ABD'nin doymak bilmeyen petrol ihtirası ve silah sanayiinin duraklamadan işlemesi için bu insanlar katledilecektir. Ölmesi tahmin edilen masum 1 milyon Iraklının suçu nedir? Bu zulüm neden ve kimin adına yapılmaktadır? Bu zulüm Nil'den Fırat'a Büyük İsrail hayali ve Şaron'u memnun etmek için bu yıl sonunda yapılacak ABD Kongre seçimlerinde Yahudi lobisinin desteğini elde etmek için yapılmaktadır. (İstisnalar hariç) Batının ve Yahudinin uşağı olan İslam liderlerine; Irak'a saldırı Haçlı seferinin bir cephesidir ABD'nin dilediği ülkeyi, dilediği zamanda vurmak hakkı nereden kaynaklanıyor? Bush geçmiş asırlarda yaşayan kimlerin varisidir? Katıksız Yahudi asıllı olan ABD Savunma Başkan Yardımcısı'nın şu sözleri yalan olmanın ötesinde kuyruklu yalandır: "Çok açık bir şekilde ifade ediyorum ki, bu savaş ABD ile Müslümanlar arasında değil, biz terörizmle mücadele ediyoruz. Müslümanlarla paylaştığımız yüzlerce ortak değer var." Savaş göz göre göre davul çalarak geliyor. Savaşın Türkiye'ye getireceği yük ve sıkıntıları hiç kimse zirveden tabana kadar düşünmüyor. ABD bir elinde sopa bir elinde havuç politikası takip etmektedir. ABD Savunma Bakanı'nın Türkiye'de iken yaptığı teklifler bir nevi tehdittir. Ama borç alanın boynu büküktür. Borç alan emir de alır. Türkiye'nin borçlanması tuzak idi...