Türkiye'de çok partili demokratik rejim sekteye uğramaz ise çok yakında Türkiye dünya ekonomi liginde 10. sıraya oturacağı dış basında ekonomik uzmanların görüşüdür. Türkiye'nin ekonomik büyümesi ve "dev"in uyanması bazı dış güçleri ve münhasıran bazı küresel sermayeyi tedirgin etmektedir. Bu güçler ve bunların Türkiye'deki uzantıları Türkiye'yi Irak, Afganistan, Cezayir, Sudan ve diğerleri gibi karıştırmak ve Tunus modeli laiklik ve özde (gerçek) demokrasi yerine sözde (şekilde) vesayet altında demokrasi peşindedirler. Türkiye'ye gelen her turist ve 100 milyar doları aşan ihracat küresel bazı sermaye güçlerin kasasında azalmaktadır. Mesele bu kadar basittir. Türkiye Irak, Cezayir ve Afganistan gibi değilse bu Türkiye'de demokrasinin meyvesidir. Demokrasi kısaca çeşitli inanç, görüş ve ideolojilerin yan yana huzur ve güven içinde bir arada olmasıdır. Herkesin görüşlerini demokratik şartlar altında halka (seçmene) arz etmesidir. Ve demokrasi sekteye uğrarsa 10. ekonomik güç şöyle dursun 100. güç bile olamaz. Çok partili demokratik rejimi sözde değil özde (gözümüz gibi) korumaya mahkumuz. Tanzimattan bu yana çektiğimiz sıkıntılar yeter. Türkiye'nin sahip olduğu imkanlara ne ABD ne de AB sahip değildir. Türkiye'nin güçlenmesini istemeyen iç ve dış güçler sanal tehlikeler uydurarak ülkeyi karıştırmak istiyorlar. Türk halkı fırsatçılara fırsat vermemelidir. Bazı önemli gelişmeler 2010 yılında 120 tersanemiz olacak. Son 5 yılda yani AK Parti iktidarında gemi sektörü 23. sıradan 8. sıraya sıçradı. 2010 yılında 5., 2013'de 4. sıra hedeftir. Tersaneler doludur. Yeni ihaleler alamıyor. 5 milyar tonluk sipariş alınmıştır. AB ülkeleri yılda 300 bin tonluk gemi söküp yeniden inşa etme kapasitesinde iken; Türkiye 1 milyon tonu aşıyor. Silahlı Kuvvetlerde görevli iken (teğmen ve üsteğmen iken) pil bile ABD'den geliyordu. Türk savunma sanayii 2011 yılında 1 milyar dolarlık ihracat yapmayı planlıyor. Savunma Sanayi Müsteşarlığı 110 proje yürütüyor. (kara-deniz- hava- elektronik-roket- füze savunma sistemi) NATO savunma projelerinde Türk savunma sanayii payı 4 katına çıktı. Türkiye'nin çıkış yolu ihracattan, bu ise demokrasiden geçmektedir. 2002'de ihracatımız 36 milyar dolar idi. 2006'da 92 milyar dolar olmuştur. Kişi başına milli gelir 2002'de 2500 dolar iken 2006'da 5500 dolara yükselmiştir. Toplam milli gelir 2002'de 180 milyar dolar iken; 2006'da 400 milyar doları aşmıştır. IMF'ye borç 2002'de 24 milyar dolar idi. 2007 Nisan'da 8.5 milyar dolara inmiştir. Yakın bir zaman önce 18 bin tondan fazla gemi yapamıyorduk. Şu anda 170 bin tonluk gemi yapabiliyoruz. Mart 2007'de 8.9 milyar dolarlık ihracat ile Türkiye rekoru kırılmıştır. Türkiye'nin Gayri Safi Milli Hasılası 2002'ye nazaran yüzde 120 artmıştır. 1993- 2002 arasında büyüme hızı ortalaması 2.6 iken; 2003-2006 arası büyüme ortalaması 7.3'tür. Ülkeyi karıştırmak isteyenlere, ekonomik kalkınmayı frenlemeye, demokrasiyi özde (gerçek) değil sözde (şekilde) getirmek isteyenlere fırsat vermeyiniz. Bu ülkenin efendisi sizlersiniz...