Dış politika uzmanlarına ve Pakistan konusunda uzman stratejistlere göre emperyalist bazı güçler Pakistan'ı baskı altında tutmak için, Hindistan ile birlikte hareket ederek Pakistan'ı bir kaos ve karışıklık içine sürüklemektedirler. Varılmak istenen hedef Pakistan'ın kontrolüdür. Güçlenmesini, belirli süre için Hindistan ile cepheleşmeye gitmemesini ve nükleer silahlara sahip Pakistan'da dindar kişilerin iktidarını önlemektir. Neticede hedefe varılmıştır. Benazir Butto'nun suikastı ülkede iç çatışma çıkarmıştır. Sadece ilk birkaç günde 176 banka, 18 tren istasyonu, 72 tren, binlerce araç, 900 iş yeri, 1200 mağaza yakılmış ve yağma edilmiştir. Olaylarda 100'e yakın kişi ölmüştür. Suikast esnasında ölenler bu sayının dışındadır. Benazir Butto'yu kimin katlettiği halen meçhul ve karanlıktır. El Kaide ve Taliban cinayeti ret etmiştir. Pervez Müşerref diktatör olabilir ama ahmak değildir. Benazir Butto, Pervez Müşerref'in bunalımdan çıkış bileti idi. Butto'nun katli Müşerref'in aleyhinedir. Pakistan'ı karıştırmak isteyenler bu cinayetin muhtemel canileridir. Siyasi cinayetler sadece Pakistan'a münhasır değildir. Hindistan'da da Mahatma Gandi, Indra Gandi (Başbakan) ve oğlu Başbakan Rajiv Gandi öldürüldü. Rajiv Gandi'nin karısı İtalyan Sofia'ya, Kongre Partisinin başına geçmesi teklif edildi ancak o ret etti. Hindistan'ı 250 yıl sömüren İngiltere 1947'de Hindistan'a bağımsızlık verince Müslümanları tuzağa düşürdü. Pakistan olarak Hindistan'dan ayırdı. Ve emperyalist güçler nüfusça kalabalık ve yer altı ve yer üstü zenginliklerine sahip Pakistan'ı parçaladı. 1971 Pakistan-Hindistan Savaşı neticesi Bangladeş Pakistan'dan ayrıldı. Dünyanın en fakir 10 ülkesi içinde yer aldı. Bangladeş'in Başbakanı Majibur Rahman öldürüldü. Devlet Başkanı Ziya-ül Rahman öldürüldü. Başbakan Yardımcısı Abdus Settar askerî darbe ile devrildi. Ziya-ül Rahman'ın dul eşi Halide Ziya-ül Rahman Başbakan oldu... Hindistan demokratik bir ülkedir. Ama Pakistan ile Bangladeş yarı askerî rejimle yönetilmektedir. Benazir Butto'nun Pakistan'a dönüşü ABD'nin isteği ile Pakistan'ın demokratikleşme ve normalleşmesi için idi. Ama Pakistan'ın demokratikleşmesini istemeyen iç ve dış güçler vardır. Pakistan'ın her istikrar hamlesi önlenmiş ülke demokrasi ve şeffaflıktan uzaklaştırılmıştır. 11 Eylül'den sonra Pakistan'ın jeopolitik durumu önem kazandı. Çin-Hindistan-Rusya ile sınırı ve yakınlığı bir yana; Taliban ve El-Kaidenin üssü olan Afganistan ile komşudur. Pervez Müşerref 1999 yılında askerî darbe ile iktidar olduktan sonra Keşmir'de Hindistan'a karşı savaşan mücahidlere yardımı asgariye indirdi. Hindistan ile yakın ilişkiler kurdu. Bazı Müslüman grublara cephe aldı. Bazı medreselerde öğrencileri katletti. Aşırı ABD taraftarı oldu. Ve Pervez Müşerref iktidarı yıprandı. Pakistan'daki kaosun asıl temeli feodal yapıdır. Ve yüzde 30'larda kalan okur-yazarlık neticesi cahilliktir. Pakistan çok zengin ülke olmasına rağmen halkı çok fakirdir. Çünkü zenginlik muayyen bir zümre ile bürokratların elindedir...