Pakistan'ın zor günleri

A -
A +

Irak, Somali, Sudan, Endonezya, Malezya, Filipinli Moro Müslümanları ve Pakistan, ABD'nin Afganistan'dan sonra işgal veya parçalamayı istediği ülkelerdir. Nihai hedef ise Türkiye'dir. Amerika, küresel egemenliğine karşı çıkan ya da çıkması muhtemel ülkelere savaş açmış, 9. Haçlı Seferine "Terörle mücadele", "daha fazla hak, özgürlük" kılıfını giydirmiştir. Bu plan çerçevesinde Birleşik Devletler, Pakistan ve Hindistan'ı savaşın eşiğine getirmiştir. Köşeye sıkışan Müşerref, Pakistan'ın İslâmi kimliğini yıkmak peşindedir. Çünkü ABD'nin küresel hakimiyeti bunu gerektirmektedir. Aslında Pakistan'ın durumu Irak'ın durumundan çok daha kötüdür. Pakistan'ın Çin'den başka (dostu demiyorum), müttefiki yoktur. Hindistan zaten düşmanıdır. Afganistan, İran, Orta Asya cumhuriyetleri de Pakistan üzerinde art niyetlidirler. 1990'da soğuk savaş sona erince, senaryodaki rolü biten Endonezya parçalanmaya itildiği gibi; ABD'nin Afganistan'a yerleşmesinden sonra Pakistan'da bölünmeye sürüklenmektedir. ABD kimliği taşıyan liderler Çoğunlukla ABD ve az da olsa İngiliz kimliği taşıyan kişiler hızla, İslâm ülkelerinin başına musallat ediliyor. Şu andaki Afganistan Başbakanı ABD vatandaşıdır ve yıllardır Amerika'da restoran işletmektedir. Ayrıca Afganistan kabinesinde en az 10 kişi yabancı uyrukludur. Taliban'ın devrilmesinden sonra ABD'nin yeniden Pakistan'a sırt çevirmesi ve giderek Hindistan'la stratejik işbirliği yapması Hindistan'ı cesaretlendirmiş ve savaş tehdidi başlamıştır. Böylesine sıcak gelişmelerle Pakistan bir nevi Çin'in kucağına itilmektedir. Washington'un Hindistan'a giderek artan desteğini Pakistan büyük endişe ile takip etmektedir. Pakistan mozaik bir yapıya sahiptir. Çok sayıda etnik gruplar vardır. 1947'de kurulan Pakistan'da henüz "millet" şuuru gelişmemiştir. Muhtelif etnik grupları bir arada tutan ve kaynaştıran İslâmın birleştirici özelliğidir. Ülkede İslâmiyet devre dışı bırakılırsa Pakistan dağılır. Bu yönüyle Türkiye'ye hiç benzemez. Çünkü Türkiye, Osmanlının vârisidir. Bazıları inkar etse de 636 yıllık Osmanlı ve asırlarca Selçuklu Devletinin mirası olarak millet şuuru genlere işlemiştir. ABD'de çıkan Christian Seience Monitör gazetesi, çocukluğunun 7 yılı Türkiye'de geçen Müşerref'in ülkemizi örnek alacağını "Pakistan İçin Türk Yolu" başlıklı yorumunda Türkiye modeli bir Pakistan meydana getirmek istediğinin altını çizmekte "Modern kafalı bir Müslüman devlet" olacağını belirtmektedir. Pakistan halkına göre ise Müşerref Batı'nın İslâma karşı savaşına katılan kişidir. Pakistanlı Müslümanlara göre Pakistan, ABD'nin yörüngesine tam manasıyla girdi. Haçlı zihniyetine teslim oldu. Bütün tavizlere rağmen Hindistan, ABD ve İngiltere Pakistan'dan mennun değiller. Müşerref'in icraatları Pakistan'da bir baskı süreci başlamış, cami yapımına ve medrese açılmasına kısıtlama getirilmiştir. Cuma vaazları için özel izin konmuştur. Eğitim bakanlığı din dersi müfredatını yeniden gözden geçirecektir. Dini lider ve dini vakıflarla ilgili 1200 kişi tutuklanmıştır. Cami ve medreseler kontrol altındadır. Dini eğitim veren medreseler ve benzeri okullar resmi izinle açılacak. Askeri eğitim verenler derhal kapatılacaktır. Müşerref'in Müslümanlara baskısı ve ABD'ye tavizi Bush ve Blair'i memnun etmemiş ki, "Pakistan yeterince adım atmış değil" görüşündedirler. ABD, Afganistan'ı işgalinde Pakistan'ı sıçrama tahtası olarak kullandı. ABD, Hindistan'a istediğini vermek, Pakistan'ı istikrarsızlığa ve parçalanmaya sürüklemek ve Müşerref'i harcamanın hesabı içindedir. Askeri rejim tam yerleşmiş değil. Hepsi bir yana Müşerref seçilmiş değildir. Halk desteği olmayan bir ihtilalci kime yaranabilir?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.