Katolik (Batı) Kilisesinin lideri Papa'nın 3 günlük Türkiye ziyareti için çok şeyler yazıldı. Ancak Papa'nın gerçek kimliğini, görüş ve düşüncelerini kimse yazmadı. Gençliğinde Hitler'in gençlik teşkilatı üyesi olan, "Panzer Kardinal" olarak tanınan, ilahiyatçı profesör Alman asıllı Papa 16. Benedikt, görüşlerini şu şekilde ifade eder: "Diyalog ile misyonerlik birbirine bağımlıdır... Avrupa coğrafya değildir. Avrupa ortak bir inanç (Hristiyanlık) üzerine kurulmuştur. Avrupa'yı Avrupa yapan bilimsel araştırma doğudan ve Endülüs'ten değil eski Yunanlılardan (Helenlerden) gelmiştir... Batı medeniyeti Yunan rasyonalitesiyle, Hristiyan inancının tarihî buluşmasıdır... Avrupa giderek Hristiyanlıktan uzaklaşmaktadır. Askerî ve ekonomik gücüne rağmen Avrupa bugün İslamiyetin ve Müslümanların tasallutu altındadır. Sadece Almanya'da 2 milyon Katolik, kiliseden kopmuştur. 1.1 milyar görünen Katoliklerin sayısı 700 milyona inmiştir. Batı'nın mevcut üstünlüğü, onun nüfus açısından kendini yenileyememesinden kaynaklanan çöküşünü engelleyemiyor..." Müslümanlar Avrupa'da işgal ile değil Batı'nın sömürgeci geçmişi ve genç nüfusun azalışı bir de Müslüman işçilerin gidişi ile çoğaldı. Hristiyanlara göre Hristiyan olmayan ve münhasıran Müslümanlar "öteki"dir. Halbuki İslamiyette Asr-ı Saadet'ten bu yana Müslümanlarla diğer din mensubları aynı mahallede ve aynı çarşıda yan yana olmuştur. Oysa Hristiyan dünyasında bu şekilde bir yaşama alışkanlığı yoktur ve yabancıdır. Avrupalı Hristiyan, Müslümanlarla bir arada olmaya alışkın değil. Onları kendi kültür potasında eritmek hatta Hristiyanlaştırmak tek hedefidir. Batılı bilim adamı Bayle'ye göre: "Eğer Arapların veya Türklerin yerine Asya'da, Afrika'da ve Orta Doğu'da egemenliği Hristiyanlar ele geçirmiş olsaydı, Yunan ve diğer kiliselerden tek bir iz bile bırakılmaz; bu kıtalarda yaşayan Hristiyanlara hoşgörü ile davranan Müslümanlara göz açtırılmaz ve soykırım ile imha ederlerdi. Biz Hristiyanlar, insan türünün kökünü kazıma sanatında diğerlerinden çok daha deneyimli olmanın tartışmasız üstünlüğüne sahibiz!.." Papa'nın misyonu 79 yaşında ve hasta olan, "şahin" olarak bilinen Papa'nın ölmeden önceki hedefi: "Avrupa'da Hristiyan tanınan halkın önemli kısmı Hristiyanlık inancı ile bağını koparmıştır. Yüksek refah, teknoloji ve ekonomik güce sahip medeniyet inançsız yaşayamaz ve Batı medeniyeti çöker. Aile müessesesi dejenere olmuştur. En refah ülke olan İsveç'te doğum nadirdir. Kontrolsüz cinsellikle aile dejenere olmuş ve nüfus üretemez hale gelmiştir. Avrupa'yı yeniden Hristiyan özü ile buluşturmak ve her çareye başvurarak Avrupa'da İslamiyetin yayılışını önlemelidir..." Papa, son günlerdeki Türkiye-Avrupa Birliği müzakerelerinde alınan kararlarda çok etkili olmuştur. Kardinal iken Türkiye'nin Avrupa Birliğine girmesine karşı olduğunu zaten açıklamış idi. Günümüzde Türk halkının çoğu mazisi ile irtibatı kesilmiş, âdeta hafızasını kaybetmiş bir topluluk olduğunu ben değil Batılı bilim adamaları (Türk düşmanı olmayanlar) dile getirmektedir. Papa'nın Ayasofya'da dua etmemesi, Sultanahmed Camii'ni ziyareti ve birkaç sözü, Türk Bayrağı ile şovu, Türk milletini münhasıran Müslümanları oyalama taktiği idi. Neticede başarılı da olundu. Papa'nın şahsi inanç ve görüşlerine başka bir yazımda devam edeceğim inşallah...