Petrol aynasında Osmanlı sonrası

A -
A +

Fas'tan Orta Asya'ya uzanan İslam coğrafyasını kuşatan Büyük Orta Doğu, dünyanın en zengin petrol ve doğal gaz kaynaklarına sahiptir. Bölgenin yakın tarihi, bu sebepledir ki, işgal ve petrol ile başlar. Ticaret yollarını ve yer altı kaynaklarını ele geçirmeyi amaçlayan batılı ülkeler, 1880'lerden itibaren bu toprakları işgal etmeye başladı. Abdülhamid Han'ın devrilmesinin asıl sebebi de petroldür. Petrolün Batı için vazgeçilmezliğini anlayan Sultan Abdülhamid, 1898 yılında Musul petrol bölgelerini "Mülkü Şahane" (Özel Mülk) ilan etmişti. Meşrutiyet düzeniyle imparatorluğu yıkılışa ve 1. Dünya Savaşı'na sürükleyenler de petrol rüyasına yatıyordu. 1. Dünya Savaşı'ndan 2. Dünya Savaşı'na kadar devam eden süreçte Fas'tan Kafkasya'ya uzanan İslam devletleri bağımsızlıklarını ilan etti. Bağımsızlık sonrası İslam coğrafyası zulüm tarlasına döndü. Şiddet ve çatışmadan uzak huzurun hakim olduğu tek bir gün yaşanmadı. 2. Dünya Savaşı'nı takiben, bu coğrafyada Batı çıkarlarını savunma görevini Amerika Birleşik Devletleri üstlendi. 1950'li yıllarla birlikte kurulan NATO ve VARŞOVA paktlarının en önemli çatışma alanı Orta Doğu petrol bölgeleriydi. ABD, Sovyet Rusya'nın petrol bölgesine ve sıcak sulara inmesini engellemek için "İslamcı" hareketlere büyük destek verdi. Petrol adına açılan küresel savaşta iktidarlar devrildi, iktidarlar kuruldu. 1952'de Sovyet yanlısı Yarbay Cemal Abdunnasır liderliğindeki Hür Subaylar Komitesinin Mısır'da ihtilali, aynı yıl Batı yanlısı Emir Hüseyin'in Ürdün'de işbaşına gelişi; 1958'de Irak'ta Sovyet yanlısı General Kasım'ın yönetimi ele geçirmesi; 1963 yılında Suriye ve Irak'ta Baas Partisi dönemlerinin başlaması hep bu küresel stratejik savaşın sonuçlarıdır. Sovyetler Birliği'nin yıkılmasını takiben ABD ve İngiltere'nin önünde rakip kalmadı. 1991'deki Körfez Savaşı ve 2003'teki Irak işgaliyle, 19. yüzyılın sonundan itibaren mücadele ettikleri Irak petrolünü avuçlarına aldılar. Petrol savaşında bundan sonrası ise günümüzde yaşananlar. Petrol gelirleri, emperyalist batılı şirketler ile iş birlikçi oligarşik bir sınıf arasında taksim edilmektedir. Churchil'in Filistin için kullandığı tabir bugün Irak'ta gerçeğin ta kendisi olmuştur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.