Dünya kamuoyu ve bazı ülke idarecileri ABD'nin Saddam düşmanlığı ve bu ülkeye savaş niyetinin temelinde Irak petrolünün yattığının farkındadır. Farkında olmayanlar Bush'un finolarıdır. Hırs, şehvet ve öfke aklı gölgeler. ABD hükümeti de petrol hırsı ile akli dengesini kaybetmiştir. ABD kendi menfaati ve Irak petrolüne sahip olup muhtemel 25 yıllık çıkarı için Ortadoğu ve bütün dünyayı savaş uçurumuna atmaya hazırdır. ABD'nin uzun vadeli menfaati için Türkiye'nin yakın geleceği tehlikeye atılmaktadır. Zaten ABD ve AB'nin desteklediği PKK terörü ile kaybımız 30 bin ölü, onbinlerce yaralı ve 100 milyar dolar maddi zarardır. Son 20 yıl içinde ABD'nin Ortadoğu'ya yerleşme ve işgal hareketi ile ekonomik kaybımız 200 milyar dolardır. 1991 Birinci Körfez Savaşı sonrası ve ambargo ile kaybımız 100 milyar dolardır. Ve ABD Irak'a saldırırsa önümüzdeki 10 yılda en azından 150 milyar dolar kaybımız olacaktır. Bu kadar büyük miktarları hesap etmekte ben zorlandım, ya siz? Son yıllarda Türk ve İslâm dünyasının ve münhasıran Türkiye'nin gerçek ve en büyük düşmanı ABD'dir. ABD petrol ve imparatorluk hedefi için dünyanın üzerine bir bela gibi çökmüştür. Alman Adalet Bakanının ifade ettiği gibi Bush, Hitler'den çok daha tehlikelidir. Seçimi kazanan Alman solunun Irak'a yapılacak askeri müdahaleye destek vermemesi yakın gelecekte Irak ve Ortadoğu'da Almanya'nın menfaatını aşırı ölçüde artıracaktır. Türkiye'yi AB dışlıyor, biz de İslâm Dünyasını dışlıyoruz. Tabii kaybeden ve tuzağa düşen biz oluyoruz. ABD'nin petrol hırsı ABD dünya hakimiyeti için, dünya petrolünün üçte iki rezervine sahip Ortadoğu (Basra Körfezi), Hazar Denizi ve Orta Asya petrolünü kontrol etmek istemektedir. Böylece Japonya, Almanya ve AB kendi kontrolünde olacaktır. Gerektiğinde bunlara petrolün vanasını kapatarak, sanayilerini çökertecek imkana sahip olacaktır. Dünyaya kendi menfaatleri istikametinde düzen verecektir. Bu hedefe ulaşmak için Irak, bilahare İran'a saldıracaktır. Ve bunu ülkeyi bölerek ve ülke başına "yeni Karzailer" getirerek petrolü emrine almak peşindedir. Dünya kamuoyu bu gerçeği görmüştür. ABD'nin kendi şahinlerinde, bilhassa İtalya'da ve dünyanın her köşesinde "petrol için savaşa hayır" gösterileriyle Bush ve iktidarı savaş yanlısı ve insanlık düşmanı olarak gösterilmektedir. Saddam'ın zulmü ve şerri kendi ülkesi hudutları içinde sınırlıdır. Ama Bush'un şerri bütün dünyayı tehdit etmektedir. En fazla zarar gören de biziz. Hatta şimdiden sınır ticareti Türkiye yerine İran'a kaymıştır. Bush'a destek verenler zulme rıza göstermiş ve Kürt devletine vize vermiş sayılır. Saddam'ı Irak'ın başına bela eden ABD'dir. Vaktiyle Saddam'a Irak petrolünün bekçiliğini verdi. 1990 öncesi Saddam ABD'nin emirlerine, küreselleşmeye, sözde de olsa demokrasi ve şeffaflığa uymadı. Böylece ABD'nin imparatorluk menfaatlerine engel oldu. Bu sebeple Saddam ve Irak hedef seçildi.