ABD'nin dünyanın en fakir ülkesi Afganistan'a açtığı savaş, aslında Hazar ve Orta Asya petrol ve doğalgazı üzerinde hakimiyet kurma kavgasıdır. Terörle mücadele maskedir. Zaten ahmaklar hariç, herkes bunun bir hegemonya ve çıkar savaşı olduğunun farkındadır. Hazar petrollerinin şu andaki değeri 4 trilyon dolardır. Yani 200 milyar varildir. Bu rakam ABD'nin enerji ihtiyacını en az 30 yıl karşılar. Hazar'daki doğalgaz ise 550 trilyon metreküptür. ABD'nin gizli niyeti ise, Bakü-Ceyhan petrol hattına karşılık; Türkistan- Afganistan- Hint Okyanusu petrol hattını gerçekleştirmektir. Fakat ABD'nin asıl amacı Ortadoğu'daki hakimiyetini geliştirmek ve devam ettirmektir. Amerika'nın gayesine ulaşıncaya kadar Ortadoğu'da tek güvendiği ülke Türkiye olup ülkemizi parçalaması en sondaki hedefidir. (Çin- Rusya- Kazakistan- Kırkızistan- Tacikistan) tarafından kurulan ve (Özbekistan- Hindistan- Japonya) tarafından desteklenen Şanghay Antlaşmasının 2 temel hedefi vardır. Bu 5 ülkenin gerek kendi içinde gerekse bölgelerinde Müslümanları sindirmek ya da İslamiyeti yaşamalarını önlemektir. Ama nasıl ki, ABD Afganistan'a saldırısını "terörle mücadele" perdesi ile örtüyorsa; Şanghay çetesinin de biri açık diğeri gizli hedefi vardır. Açık hedef siyasi İslam, radikal İslam maskesi altında ABD'yi bu bölgelerden dışlamak, ABD hegemonyasını önlemek ve Hazar ile Orta Asya petrollerini kendi menfaatleri istikametinde kullanmak ve ABD'yi bertaraf etmektir. Şanghay Antlaşması (ittifakı) ABD için çok büyük bir tehlikedir. ABD, başta Çin olmak üzere Şanghay Antlaşmasını tesirsiz hale getirmek için zavallı Afganistan'a saldırdı. Bine yakın kişi bombalar yüzünden öldü. Atılan yiyecek paketlerini alırken 43 kişi mayınlarla hayatını kaybetti. 370 kişi ABD'nin attığı yiyeceklerin "bayat, kullanma tarihi geçmesi" yüzünden hastaneye kaldırıldı. Aslında Amerika çöpe attığı gıdaları Afganistan'ın mayınlı bölgelerine attı. Bu da "klasik dışı" bir soykırım taktiğidir. Özgürlük savaşı, aslında enerji operasyonudur. Orta Asya, Afganistan, Hazar ve Ortadoğu'da (hepsi Müslümanların yaşadığı bölgeler) petrol ve doğalgazın paylaşım kavgası vardır. Şu anda ABD, Rusya, Çin, Japonya, Almanya, İngiltere ve Fransa özgürlük savaşı ve terörle mücadele maskesi altında İslâm Dünyasına Haçlı Seferi açmışlardır. Rusya Çeçenistan'da ve Çin ise Doğu Türkistan'da zulmünü son derece artırmıştır. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Gıda Hakkı Özel Raportörü Jean Ziegler: "Afganistan'a yapılan bombardımanın acilen durdurulmasını, yardım konvoylarının kışın Afganistan'a giremediğini, milyonlarca Afganlıya ulaşamayacağını ve kış mevsiminin çok yaklaştığını ve yerlerinden kopan milyonlarca kişinin açlıkla karşı karşıya kalacağını...." açıklamıştır. İslâmabad'taki BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) yetkilileri de: "6 hafta içinde yeterli gıda yardımı ulaştırılamazsa bu kış Afganistan'da 100 (yüz) bin çocuğun ölmesi kaçınılmazdır..." diyerek bütün dünyayı ikaz etmişlerdir. Ancak bütün bunlar kimin umrunda ölenler ne de olsa Müslümandır. ABD'ye göre Müslümanlara soykırım gerekir. 20. Asrın başında Hıristiyanlar dünya nüfusunun yüzde 26.9'u idi. Asrın sonunda aynı kalmıştır. Müslümanlara gelince çok sayıda soykırıma rağmen asrın başında dünya nüfusunun yüzde 12.4'ü idi. Asrın sonunda yüzde 19.2'ye yükseldiler. (Medeniyetler çatışması kitabının 65. sayfası) ABD ve onu destekleyenler Afganistan'da soykırım yapmaktadır. Yazık ki, bizler de sadece seyretmekteyiz!