Rusya'nın rehine kurtarma fiyaskosuyla ilgili gerek Rusya gerekse ABD'de bazı kuruluş ve yazarların tenkitleri o derece ağırdır ki, benim bu konularda yazdıklarım son derece ehvendir. Nitekim Rusya'nın ikinci büyük şehri St. Petersburg'ta bulunan "Bilimsel ve Enformasyon Merkezi" (Memorial)ın bildirisi; "Radyo libert"de yayınlanmıştır. Bu bildirinin bazı bölümleri şöyledir: "Rusya Devlet Başkanı Putin ve FSB'nin hareket tarzı asla haklı görülemez. Çünkü onlar barışçı müzakereleri reddettiler. Ve rehinelerin ölümlerine yol açan özel bir operasyonu başlatmak için emir verdiler." Memorial İrina Fliege ise çok daha ağır olan şu ithamı yapmıştır: "FSB adında bir cani örgüt tarafından yönetilen bu ülkede hükümetin sıradan Rus vatandaşlarına yönelik başka bir cinayet işlemesi gayet tabiidir. Bir cinayet işlendi. Çünkü rehineler, yani barışsever siviller gazlandı. Bu cinayeti başka bir cinayet takip etti. Hastaneye götürülen insanlar tehlike içinde bırakıldılar. Kimse ne çeşit bir gaz kullanıldığını bilmiyordu. İnsanların alabilecekleri herhangi bir tıbbi yardım alamadılar. Tiyatroda ölülerle yaralılar üst üste yığıldılar. Henüz ölmemiş olanlar sırt üstü yatırıldığı için boğulmaları kolaylaştırıldı. Ölmeyenlere oksijen verilmedi. Bu insan hayatına hiçbir değer vermeyen bir cinayeti gözler önüne seriyor... Rehineleri Çeçen eylemciler öldürmediler. Özel bir operasyon sonucu kendi askerleri tarafından öldürüldüler. Daha başından beri neden hep FSB'nin eylemleri hakkında konuştuğumuzu anlayabilirsiniz. Çünkü FSB cani bir örgüttür. Şimdi de bütün devlet sathında yeni bir teröre şahit oluyoruz. Bütün metodların hepsi aynıdır. Çeka, Gpo, NKVD ve benzeri örgütlerin bir devamıdır." Katliam Rusya'nın değişmeyen taktiği İngiltere'ye sığınan Rusya'nın İç İstihbarat Servisi (Federal Güvenlik Servisi) eski mensubu Albay Aleksandr Litvinenko, 1999 yılında başkent Moskova başta olmak üzere birçok şehirde meydana gelen terörü araştıran komisyon toplantılarına katıldığını, bu toplantıda kendisi ile birlikte FGS Başkanı Nikolay Patruşev ile FGS Generali German Ugryumov'un da bulunduğunu belirtip "Çeçenistan'a savaş başlatmak için kendi halkımızı bombaladık. Aslında 300 kişinin katili Çeçenler değil FGS'dir." itirafını yapmıştır. Sizlere Çeçenlerin yaptığı bazı rehin alma eylemlerini ve sonuçlarını aktarmak istiyorum: Kasım 1991: Ünlü Çeçen komutan Şamil Basayev liderliğinde bir grup Çeçen 178 yolcuyu Kafkaslar'daki Mineralniye Vody'den Yekaterine- burg'a götüren Tupolev 154 tipi uçağı kaçırarak Ankara'ya indirdiler. Çeçenler Grozni'ye gittiler ve bütün yolcuları serbest bıraktılar. Haziran 1995: Şamil Basayev liderliğinde bir Çeçen grubu Bodyansvsk'ta bir hastaneyi basarak 2000 (ikibin) kişiyi rehin aldılar. Rus ordusu 100 rehineyi öldürdü. Çeçenler hepsini serbest bırakıp bir otobüs ile Çeçenistan'a döndüler. Öldüren yine Ruslar oldu. 9-24 Ocak 1996 Çeçenler Dağıstan Kızılyar kentinde 3 bin kişiyi rehin aldılar. Ruslar çok kişiyi öldürdüler. Çeçenler rehinelerden kimseye dokunmadılar. 100 kişi Çeçenistan'a geri çekilirken 80 şehid verdiler. Şimdiye kadar Çeçenler yapmış oldukları eylemlerde hiçbir rehineyi öldürmediler. Moskova'daki son hadisede bir Rus radyosu ile cep telefonu ile konuşan rehine: "Hükümet sanki hepimizin ölmesine karar verdi. Çeçenler bizim ölmemizi istemiyor ve bize yardım ediyorlar. Bizim yetkililerimiz ise hiçbirimizin canlı çıkmasını istemiyor. İçeriye gaz verilmemesi için yalvarıyoruz." sözleri bu yazılanların ne kadar doğru olduğunun göstergesidir. Kurtarma adı altında yapılan bir cinayettir. Uluslararası suçtur. Tam bir fiyasko ve acemice yapılan operasyondur.