Reddi miras hakkımız yoktur

Orta Doğu ve Balkanlar 20'nci asra kadar altın çağlarını yaşadılar. Ve birkaçı hariç Osmanlı'ya ihanetin bedelini taksit taksit ödediler ve çileleri bitmedi... Osmanlı'nın İslam Dinine hizmeti Eshab-ı Kiramdan sonra, makamları (manevi dereceleri) ise Tabiinden sonra gelir. Türkiye Osmanlı'nın vârisidir. Bu devlete düşmanlık edenlerin üzerine yıldırımlar gibi çile ve belalar yağmıştır. Çünkü bu milletin tarih boyunca tek gayesi insanlara ebedi saadet yolunu göstermek idi. Anadolu'daki ve İstanbul'daki Rumlar ve Ermeniler Osmanlı'ya ihanet etmeseydi Rumlar en az 5-7 milyon, Rumlar ise 3-4 milyon nüfusla, Türkiye'nin en zengin elit tabakası olacaklardı. Türkiye son yıllarda bölgenin (Orta Doğu) ve Balkanlar'ın bölgesel gücü hâline gelmiştir. Yakın bir gelecekte ise dünyanın en büyük on ekonomik gücü arasında yer alması muhtemeldir. Bunu önlemek için terör örgütleri ile milli bütünlüğümüze saldırılar olmaktadır. Bu terör örgütlerinin tamamı emperyalist güçlerin ve İsrail'in taşeronlarıdır. Geçmişte Osmanlı'nın güneydoğusu Yemen idi. 1891 yılında İngilizlerin teşviki, silah ve altın yardımı ile İmam Mansur Osmanlı idaresine gerilla savaşı başlattı. Mansur'un 1904 yılında ölümünden sonra oğlu İmam Yahya 1 yıl süren daha şiddetli gerilla savaşı başlattı. Zeydiler cihat ettiklerini sanıyorlardı. Aslında Halife'ye ve dünyanın tek gerçek İslam Devleti'ne isyan ediyorlardı. Yemen 1891'den bu yana huzur görmedi. Osmanlı Yemen'e çok yatırım yaptı. Sana'dan Taiz'e telgraf hattı yaptı. Birinci Cihan Harbinde İmam Yahya, Osmanlı'ya sadık kaldı. 1923 yılında da bağımsızlığını ilan etti. Yemen'de halka zulmeden Hassan bin İsmail ve adamlarının sığındığı Cebel-i Araz Kalesi'ni Osmanlı askerleri 1872'de ele geçirerek halkı zalimlerden kurtardı. Osmanlı hiçbir zaman zulmetmedi. Asla soykırım yapmadı. Bütün imkânları ile yatırım yaptı, sömürmedi, hizmet etti. "Türkiye, Osmanlı medeniyetinin mirasçısıdır. Osmanlı, insanlık tarihinde çok önemli bir yeri olan ve tarihin kalbinde yer almış bir medeniyettir. Bu nedenle sizin dünya yönetimi açısından ortaya koyduğunuz eylemler beni hiç şaşırtmıyor. Kıtamıza baktığımızda da bütün eylemleriniz halklarımızın, ülkelerimizin yakınlaşmasını hedefliyor. Ben buraya size kıta adına da teşekkür ediyorum." (Benin Cumhurbaşkanı Thomas Boni Yayi)