Rumlara güvenilemez

A -
A +

Beşikten mezara kadar ENOSİS ideali aşılanan Rumların Türklerle bir arada yaşamaları imkansızdır. İngilizlerin hazırladığı Annan Planı tuzaklarla doludur. Bu planın kabulü ile KKTC'nin fiili ve hukuki varlığı sona ermekle kalmayacak aynı zamanda 10 ya da 15 yıl sonra Kıbrıs'ta tek Türk kalmayacaktır. Plan bu hedefe göre hazırlanmıştır. Ankara Ticaret Odası'nın düzenlediği Kıbrıs'la ilgili panelde kunuşan İngiliz Lord Kindooney: "Annan planının uzun vadede Türk toplumunun ortadan kaldırılmasına sebep olacaktır. Planı kabul etmek Kıbrıslı Türklerin intiharı olur" demiştir. Annan planın kayıtsız şartsız kabulünü isteyen parti liderleri, kuruluş başkanları ve gençler Rum ajanı değillerse, ya İngiliz lordu kadar bu gerçeği göremiyorlar ya da görmemezlikten geliyorlar? İngiliz eski milletvekili Michael Stephen "Rum bölgesinin AB'ye üye olması halinde Türkiye-AB münasebetlerinde sürekli sürtüşme yaşanacaktır. Bu sürtüşme ta ki Türkiye Kuzey Kıbrıs'tan vazgeçene kadar devam edecektir" demiştir. Kıbrıs Rum Meclis Başkanı ve Kıbrıs komünist Akel Partisi Genel Sekreteri Dimitris Hristofyas; "Bazı Kıbrıs Türkleriyle birlikte mücadele ettik. Bu siyaset pratikte sonuç getirdi" demiştir. Rumlar kilise etrafında birleşti Rumlar, kilise etrafında birleşirken; Türkler camilerden ve İslâmdan uzaklaştılar. Türkiye'yi işgalci tanıyanlar çıktı. KKTC'de İmam Hatip Lisesi ve Kur'an-ı kerim kursu açmak ve cami yaptırmak isteyenlere irticacı olarak bakıldı. Milli ve dini duygulardan uzaklaşan bazı gençlerin beyni yıkandı. Anlaşma tarihi olan 28 Şubat son değil. Belki de hayırlı bir başlangıçtır. Nitekim Kıbrıslı Rum hükümet sözcüsü çözüm olmazsa KKTC tanınacak diyerek endişelerini ifade etmiştir. Sözcü Mihalis Papapetra, Kipros Simera gazetesine yaptığı açıklamada: "Uluslararası camianın 40 yıldan sonra Kıbrıs meselesinin çözülemeyeceği sonucuna varabileceği bir noktada bulunuyoruz ki, bu sonuç bizim için trajik ve olumsuz etkiler yapacak. KKTC'yi bir dizi İslâm ve Arap ülkesinin tanıma niyetinde olduğunu; bunu ABD ve İngiltere önledi. Çözüm olmazsa KKTC tanınabilir" demiştir. Kilisenin Türk düşmanlığı Yunan Başbakanı Kostas Simitis ve Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu: Türkiye'nin Avrupalı olduğunu ve AB üyeliğine hakkı bulunduğunu söylemesi üzerine: Yunanistan kilisesi lideri (Atina Başpiskoposu) Hristodolos, Pazar ayininde hükümete rest çekti ve şunları söyledi: "Türkiye, AB'ye kabul edilmemeli. Çünkü Türkiye'nin Avrupa medeniyetine sunacak hiçbir şeyi yoktur. Zaten bugüne kadar Avrupa medeniyetine hiçbir hizmeti olmamıştır. Yunanlıların çoğu halkı Müslüman olan bir ülkeyi Avrupa'da görmek istemiyor. Tarih Türkiye'nin Avrupa'daki varlığının kan, barbarlık ve çapulculuk olduğuna şahittir." Bu sözler çok çirkin bir iftiradır. Oysa Osmanlının adaleti, hoşgörüsü ve insan haklarına saygısı bir gerçektir. Dünyanın hiçbir ve ülkesi sokaktan yöneltilemez. Aldatılmış kitleler, bir ülkenin geleceğini tayin edemez. Kaldıki 1960 Kıbrıs Anayasası ve buna temel teşkil eden Londra ve Zürih Antlaşmasına göre: Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan'ın dahil olmadığı siyasi, ekonomik ve hiçbir kuruluşa, birliğe üye olamaz. AB kendi imzasını reddetmektedir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.