Şaron savaşa hazırlanıyor

İsrail Başbakanı Ariel Şaron terör ve suikast usulleriyle Filistin topraklarını yeniden işgal etmek niyetinde olduğunu gizlememektedir. Filistin Enformasyon Bakanına göre İsrail'in bu adımları Ortadoğu'daki genel bir savaşa hazırlık ve savaş provasıdır. Filistin Halk Kurtuluş Cephesi lideri Ebu Ali Mustafa'nın füze saldırısı ile öldürülmesi savaş sebebidir. Filistinlilere ait kamp ve kentlerin işgali ile nasıl barış sağlanacağını kimse anlayamadı. Aksine Filistinlilerin intikam ateşi körüklendi. Nitekim Ebu Ali Mustafa'nın cenazesinde birbirine rakip örgütler bir araya geldiler. Cenazeye 50 bin Filistinli, Bakanlar, milletvekilleri, HAMAS, İslâmi Cihad katıldılar ve "Kanın yerde kalmayacak" sloganları attılar. Arafat 3 gün yas ilân etti. ABD bile hazzetmedi AB ve ABD bile cinayeti kınamak zorunda kaldı ve bunu "ciddi bir eylem" olarak gördüler. İsrail basını da Ebu Ali Mustafa'nın öldürülmesine tepki gösterdi. "Haaretz" gazetesi; "Bu suikast Şaron tarafından denenen bütün usullerin başarısız olduğunu ispat ediyor. Suikastler sadece Filistinlilerin misillemelerini ve onların birbirlerine bütünleşmelerini ve İsrail'e karşı kinlerini artırmaktadır..." yazmaktan çekinmedi. İsrail'in dostu, stratejik müttefiki ABD de Şaron'un suikast ve teröre dayalı politikasından hoşlanmıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Richard Boucher, "İsrail'in Beyt Cala'daki askeri varlığı, durumu vahim hale getiriyor. İsrailliler bu tarz baskınların güvenlik meselesini çözemeyeceğini aksine ağırlaştıracağını anlamalı..." dedi. İsrail Beyt Cala kentini işgalde biri polis 2 Filistinliyi öldürdü. 30 Filistinliyi yaraladı. Aida Mülteci kampını işgalde 1 Filistinli öldürüldü, 4 Filistinli yaralandı. 14 ev yerle bir edildi, 20 ev hasar gördü. İsrail bu işgallerle bütün anlaşmaları ihlâl etti. Anlaşamamakta anlaştılar! Şaron idaresindeki İsrail, Arap dünyasının bölünmesinden ve pasif davranışından istifade ederek zulmünü artırmaktadır. Siyonist, işgalci, İsrail terör devletinin Filistinlilere saldırılarının artması üzerine Arap Birliğinin dışişleri bakanları Kahire'de toplandılar. Bu toplantıda yine "havanda su dövüldü" İsrail ile siyasi ve ekonomik ilişkilerin kesilmesi ve boykot icrasına ait tekliflere Arap ülkelerinin çoğu karşı çıktılar. Hatta bazı Arap ülkeleri İsrail'i savundular. Katar İsrail yanında yer aldı. Katar ve bazılarının İsrail'e tedbire karşı çıkmaları üzerine karar alınamadı. İçi boş kararlar sadece çağrı mahiyetindedir. Hasılı Filistinli direnişçilere destek verilmedi. Arapların üzerinde anlaştıkları tek konu var: Anlaşamamak!