Savaşa çeyrek kala

Hindistan parlamentosunun meçhul silahlı kişilerce basılmasından sonra başlayan krizi çözmek için masaya oturmayı reddeden Hindistan, 10 Pakistan askerini öldürdü. Her iki taraf da sınıra (özellikle Mendbar bölgesine) asker yığdı. Hint ordusu, Keşmir'in Pakistan'a ait bölümünde iki kasabayı (Katuha ve Bedi) bombaladı. 5 bin kişi yöreyi terk etti. Keşmir'in Hint tarafındaki Poonch kasabasında ise 5 Hindu öldürüldü. 2 kişi ağır yaralandı. Hindistan'ın Pencap eyaletinde Keşmirli grupların bir ordu kampına düzenlediği baskında 2 asker öldü 4'ü yaralandı. Hindistan'ın hava ve deniz üslerinde hareketlilik gözleniyor. Pakistan tehditlere cevap vereceğini ifade ederken, gerektiğinde nükleer silah kullanacağının altını çiziyor. Pakistan, Ceyş-i Muhammed ve Leşker-i Tayyib'e mensub 100 kişiyi tutuklayıp, paralarına el koydu. Ancak bu teşkilatların sözcüleri "Bizim Hint parlamentosu baskınıyla ilgimiz yok" diyorlar. ABD ne istiyor? Pakistan Dışişleri Bakanı Abdül Settar ile Hindistan Dışişleri Bakanı Jasvant Singh, Nepal'in başkenti Katmandu'da yapılacak Güney Asya Bölgesi İşbirliği Teşkilatı (SAARC) toplantısında bir araya gelecekler. Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref ile Hindistan Başbakanı Atal Bihari Vajpayi'nin görüşmesi gündeme geldiyse de Hindistan tarafı isteksizdir. ABD, Pakistan'ı bölmek, elindeki silahları imha etmek ve nükleer teknolojisine darbe indirmek istemektetir. Hindistan ve ABD'nin görüşüne göre Taliban'a olduğu gibi El Kaide'yi destekleyen ve Üsame bin Ladin'i saklayan Pakistan'dır. Hindistan, Parlamentosuna yapılan baskının Pakistan gizli servisi (ISI) tarafından desteklediğine inanmaktadır. Hindistan'da demokrasi fasılasız devam ederken Pakistan birbirini takip eden askeri darbeler yaşamıştır. Pakistanlıları bir arada tutan tek değer vardır: Müslüman olmaları! Pakistan henüz millet şuuruna kavuşamamıştır. Zaten Bangladeş (Doğu Pakistan) bu yüzden Pakistan'dan ayrılmıştır. İngiliz'in pis işi Hindistan ve Pakistan önceleri tek devlet idiler ancak 1947 yılında ikiye ayrıldılar. İngilizler, nüfusu yüzde 90 Müslüman olmasına rağmen Keşmir'i Hindu bir Raca'ya sattılar. Ardından Hindistan Keşmir'in üçte ikisini işgal etti. Pakistan üçte birini ele geçirdi. Pakistan, Keşmir halkının kendi geleceğini tayin için halkoyuna başvurulmasını istedi. Hindistan (demokrasi ile yönetilmesine rağmen) buna karşı çıktı ve iki ülke arasında (1965 ve 1971'de) savaş oldu. 1971'de Doğu Pakistan ayrıldı. Bangladeş adıyla bağımsızlık ilan etti. 1990'da Keşmir'de ayaklanma oldu. 1999'da mücahidler Kargil'i feth edince ortalık karıştı, yaklaşan savaşı ABD önledi. Hindistan, 11 Eylül saldırısını fırsat bilip Keşmir'e çöreklenmek istiyor. Bu yüzden ABD'ye kapılarını açtı. Pakistan ise Çin'e yakınlaştı. Böyle giderse savaş kaçınılmaz olacak. Hindistan'ın elinde 200-500, Pakistan'ın elinde ise 150 nükleer başlıklı füze vardır. Hindistan yapımı AGNİ-2 füzeleri ile Pakistan malı Şahin-1 ve Gori-2 füzeleri 2500 km menzillidir. Pakistan Gori-3 ile 3 bin km menzilli füzeyi deneyecektir. Aslında bu yaranın altında da İngiliz parmağı var. Zira 1947'de İngilizler tarafından atanan Keşmir Valisi Sir Hari Singh, Londra'nın isteği üzerine Hind ordusunu davet etti ve ihtilafın tohumları ekildi.