4 Aralık 1974 tarihli Eleftheros Kosmos gazetesinde emekli korgenaral Lumokis'in" Yunan Deniz Sahasının Savunması" başlıklı yazısında; "Muhtemel rakip ve düşmanımız Türkiye'ye gelince, şunları belirtmemiz faydalı olacaktır. Türkiye, Yunan adaları tarafından çevrilmiş bir durumdadır. Yani küçük Asya'nın etrafında bir Yunan çemberi mevcuttur." 1955 Londra Konferansında zamanın Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu'nun Kıbrıs ile ilgili savunmasında şu sözü meşhurdur: "Kıbrıs'ın hakimi aynı zamanda Batı'daki adaların da hakimi olursa; Türkiye'yi fiilen muhasara etmiş (kuşatmış) olacaktır. Hiçbir memleket, bütün emniyetini ne kadar dost ve müttefik olursa olsun tek bir devlete bağlayamaz." Yine eski Başbakanlardan Sadi Irmak da "Ege'yi Yunan Denizi olarak kabûl edebilecek bir Türk Hükûmeti düşünülemez" demiştir. Bir tek sahilimizi almadılar Ege'deki 2385 adanın 2383'ü Yunanistan'a hediye edilmiştir. Bu sayı Akdeniz'deki adalar dahil edildiğinde 3 bini geçmektedir. Dünyanın hiçbir ülkesinin sahillerine bitişik adalar başka ülkelere ait değildir. Böylesi bir durumda tek istisna Türkiye'dir. 1975 yılında Stern Dergisinde Ege Denizi'nin dip haritası neşredildi. Buna göre Oniki Ada ve diğerlerinin Anadolu'nun devamı olduğu bilim adamlarınca kabul edilmektedir. Deniz hukukunda kıyıdan (sahilden) 200 metre derinliğe yüz kulaç hattına kadar olan deniz dibi, kıt'a eşiği ve kıt'a sahanlığı olarak isimlendirilir. Kıyı devletin bu bölgede tabii kaynakları (petrol dahil) işletme hakkına sahip olduğu deniz hukukunca kabul edilir. Bazı adalar Türk kıt'a sahanlığı içindedir. Alman ve ABD'li bilim adamlarının ilmi araştırmalarına göre Türk kıt'a sahanlığı dünyanın en zengin petrol rezervine sahip bölgeleri arasındadır. 1975 yılındaki Yunan Savunma Bakanı Averof, Yunanistan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı devir teslim töreni merasiminde şunları söylemiştir: "Türkler Ege'de petrol araştırması yapar da Yunanistan'ı kışkırtırsa, Yunan donanması saldırıya geçecektir. Ege'de gerekirse tutumumuz taarruz olur. Ve zafer kesinlikle bizim olur." Ege'yi müdafaa etmek adına Balkan Harbinde Londra Sulh Müzakerelerinde İngiliz Hariciye Nazırı Sir Edward Grey, Ser-Ceymis Sarayındaki görüşmelerde Osmanlı heyetinin Reisi o tarihte Osmanlı Hariciye Nazırı Mehmed Paşa'ya şöyle söylemiştir: "Edirne'yi size bırakamayız. Fakat Oniki Adayı İtalyanları başka bir sahada tatmin ederek size vermeye mecburuz. Çünkü biliyoruz ki bu adalar (On İki Ada) elinizde olmadan Ege sahillerini müdafaa edemezsiniz." Fevzi Çakmak, Turgut Reis Zırhlısı ile Ege Denizinde yaptığı seyahat esnasında: "Ben adaların sahillerimize bu kadar yakın olduğunu bilseydim, İstiklâl Harbinde derhal adalara çıkarma yapardım" demiştir. Bu makama gelmiş bir kişinin "bilseydim" sözü kabul edilecek bir mazeret değildir. Bunu bilmesi gerekirdi.