Siyasette son durum

A -
A +

Kılıçdaroğlu ve ekibinin devlet yönetiminde tecrübeleri yoktur. Yemin kanun gereğidir. Yemin ile şart bir arada olamaz. Milli iradeye saygı ile Meclisi boykot aynı noktada birleşmez. CHP Ergenekon adına 11 milyon seçmeni gücendirirse gelecek seçimde yüzde 26'ya asla çıkamaz. Sandık dışı yollara asla tevessül edilmemelidir. İktidara giden yol serbest seçimlerdir. AK Parti'ye gelince yüzde 50 ile coşmuyor, şımarmıyor. Başbakan kendisine hakaret edenleri affediyor, hakkını helal ediyor. AK Parti'ye oy vermeyeni suçlamıyor. Aksine biz ne yanlış yaptık ki, kendimizi anlatamadık diyerek onların kalbini kazanıp geleceğe dönük hesap yapıyor. CHP'nin; AK Parti'nin yüzde 50 başarısını "Stocholm Sendromu"na bağlaması ve seçmenin psikolojisi bozuk şeklinde değerlendirmesi yerine seçmen ile bütünleşmesi gerekir. CHP Mersin Milletvekili İsa Göl'ün; meclis bahçesinde katıldığı bir televizyon programında "Verdiğimiz mücadele değil. Sadece Balbay ve Haberal'ın değil bütün Ergenekon tutuklularının serbest kalmasını" istediklerini itiraf etmesi CHP'nin nihai hedefini açıklamıştır. Peki o zaman yargının bağımsızlığı nerede kalacak o da ayrı bir soru!.. Ahmet Altan 30 Haziran 2011 tarihli yazısında CHP'nin son dönemini özetlemektedir: "Kılıçdaroğlu'nun parti başkanı yapılmasının amacı acaba bu muydu? diye soruyor insan. Başkan yapılması diyorum çünkü Kılıçdaroğlu kendi başkan olmadı, Baykal hakkında belirsiz bir kaynak bir video yayınladı ve Baykal varken asla başkan olamayacak olan Kılıçdaroğlu büyük bir medya desteğiyle başkanlığa oturtuldu. Kılıçdaroğlu'nu deliler gibi destekleyen medyaydı, Ergenekon serbest kalsın diye uğraşan medyaydı. Kılıçdaroğlu (projesi) de geldi Haberal'ın serbest bırakılması projesine dayandı... Bugün hapishanelerde 14 yıldır hakkında karar verilmeden yatan insanlar var, CHP ya da Kılıçdaroğlu, bir tek gün (bu insafsızlıktır, bu insanları bırakın) demiş midir?.. Tabii asıl soru şu: Kim Kılıçdaroğlu'nu başkanlığa oturtan komployu yaptı? Niye Ergenekon ve Haberal, Kılıçdaroğlu'nun en büyük sorunu?" 28 Şubat porstmodern darbesinde rol alan Süleyman Demirel'in yakını Mehmet Haberal ile Kılıçdaroğlu arasındaki bağ bilmecesi henüz çözülmüş değildir. Kemal Kılıçdaroğlu Meclisteki grubuna danışmadan, onların itiraz ve görüşlerini dinlemeden 1950 öncesi CHP zihniyeti ile son derece hatalı hareket etmiştir. Partisinden de bu hareketine karşı muhalif sesler yükselmeye başlamıştır...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.