Ülkemiz yıllardır özlediği siyasi istikrara kavuşmuştur. Hiç şüphe yok ki; siyasi istikrarın temeli ekonomik istikrara dayanır. AK Parti iktidarı devrinde önemli ekonomik gelişmeler olmuştur. Ancak maalesef bu ekonomik hamleler görmezden gelinmektedir. Her yazarın başta gelen vasfı insaf ehli olmasıdır. Yani hakkı hak sahibine teslim etmesidir. İktidarların hataları gibi başarıları da kamuoyuna arz edilmelidir. Son günlerde bazı çevrelerin "erken seçim"den söz etmeleri ülkeye tuzaktır. Erken seçim ekonomik istikrara darbe vurur. Erken seçimin kendisi şöyle dursun, şayiası bile ekonomik ve siyasi istikrara zarar verir. Zamanında rahmetli Turgut Özal çok sayıda reform yaptı. Onun vefatından sonra bu reformlar devam etmedi. Hatta çeşitli usullerle sıfırlandı. Ama Başbakan Tayyip Erdoğan, Özal gibi reformlar yapmaktadır. Ekonomik gelişmeler Geçmişte yüzde 130'lara varan "enflasyon" 35 yıl aradan sonra 2004 yılında tek haneli rakamlara inerek yüzde 9.32 olmuştur. 2005 hedefi ise yüzde 8'dir. 1987'den 2004 yılına kadar "TÜFE" ve "TEFE"de gerçekleşen (+) enflasyon ilk defa 2004 yılından sonra eksi (-) oldu. 2004 yılında Türkiye'nin ekonomik büyümesi yüzde 9.9 oldu. Kaldı ki 2001 yılında yüzde 9.5 küçülmüştük. AK Parti iktidarı öncesi 23 yılın büyüme ortalaması yüzde 3.76'dır. 2004 yılında son 39 yılın büyüme hızı rekor kırdığı gibi dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi oldu. Kişi başına milli gelir 2002 yılında 2160 dolar iken 2004 yılında 4172 dolara yükseldi. 2002 yılında 184 milyar dolar olan milli gelir 2004 yılında 300 milyar doları aştı. Bütçe açığı 2003 yılında yüzde 11 ve 2004 yılında yüzde 34 daha az gerçekleşti. İki yılda toplam 20.5 katrilyon TL tasarruf sağlandı. Bütçe harcamaları da 2003 yılında yüzde 3.8, 2004 yılında yüzde 5.7 oranında daha az gerçekleşti. İhracatta patlama oldu. 1980'li yıllarda 1 yılda yapılan ihracat bir ayda yapılır hale geldi. 2003'te yüzde 31 ve 2004'te yüzde 33.4 oranında ihracatta artış oldu. İhracatımız 2002'de 36 milyar dolar, 2003'te 47 milyar dolar, 2004'te 63 milyar dolar ve 2005'te hedeflenen 75 milyar dolardır. Borçlanma faiz oranları yüzde 90'dan yüzde 15'e indi. Faiz ödemelerinde 2003 ve 2004 yılı toplam olarak 14.8 katrilyon TL tasarruf sağlandı. Yıllardır "Tasarruf Teşvik Fonu"nda toplanan ve nereye harcandığı bilinmeyen katrilyonlar "Nema" ödemeleri ile ödeme planına bağlandı. 2004 yılında Türkiye'ye 17.5 milyon turist geldi ve "turizm geliri" 15.9 milyar dolar oldu. Bu yıl sadece Antalya'ya (1 Ocak 2005'ten bugüne kadar) 7 milyon turist geldi. 7 milyonuncu turist 6 aylık bir Alman bebeği idi. 1990-2000 arasında devamlı zarar eden kitler son yıllarda kâr etmeye başladı. Bunların 2004 kârı 1.087.000 YTL olarak gerçekleşti. Yani sözün kısası Türkiye'de iyi şeyler de oluyor...