Siyasi istikrarı bozmak isteyenler

A -
A +

Son 4.5 yılda Türkiye siyasi istikrar ve buna bağlı ekonomik istikrar neticesi son derece olumlu ekonomik gelişmeler yaşanmaktadır. Hatta Batı medyasına göre: "Türkiye parlayan yıldız"dır. Türkiye'nin yakın gelecekte dünyanın 10. ekonomik güç olmasını istemeyen bazı dış güçler ve bilhassa bir kısım küresel sermaye Türkiye'de demokrasiyi, siyasi ve ekonomik istikrarı katletmek peşindedir. Lailklik ve cumhuriyeti koruma gayesi ile meydanları dolduran yüzbinlerin vatan sevgilerinden şüphemiz yoktur. Meydanları dolduranlar iyi niyetli ve samimidirler. Ama onları meydanlara sürükleyen dış ve bazı iç güçler art niyetlidirler. (istisnalar hariç) Bunların asıl hedefi siyasi ve ekonomik istikrarı çok partili demokratik rejimi sekteye uğratmak, başta inanç hürriyeti olmak üzere Tunus modeli laiklik tesis etmektir. Aslında Türkiye'de laiklik ve cumhuriyet tehlikede değildir. Demokrasi karşıtı bazılarının laiklik anlayışları ise İslamiyet düşmanlığıdır. MİT'in eski idarecilerinden Mahir Kaynak'ın OGÜN gazetesindeki röportajına göre Türkiye'de laik- İslamcı çatışması için ortam hazırlanmaktadır. Kaldıki İslamcı tabiri yanlıştır. Fransız "Echos" gazetesinin haberinde: Ekonomileri 17. sıradan 15. sıraya doğru hızla giden Türkiye'ye sakın sırt çevirmeyin. Yatırımların Türk mali piyasalarında sıcak para olarak tabir edilen kısa vadeli yatırımlar 89 milyarı buluyor. IMF'nin ikazı ise sıcak paranın üzerinde gerilim yapmayın. Türkiye'ye 2001- 2006 arası 6 yılda 40 milyar dolar yabancı sermaye girerken; sadece 2006'da 40 milyar dolar yabancı sermaye girmiştir. Dünya kredi derecelendirme kuruluşları hala Türkiye'yi sağlam ülkeler arasına sokmasalarda; yabancı yatırımcılar Türkiye'yi gelecekte yatırım yapılabilecek ülkeler arasında haritalarına koydular. Uluslararası yatırım bankası Morgan Stanley raporunda Türkiye'nin muz cumhuriyeti olmadığının unutulmaması gerektiği ifadesini kullanmıştır. Son siyasi krizde piyasa çökmedi ve emsal ülke olarak gösterilen Brezilya borsasının iki katına yakın yükseliş yaşandı. Uluslararası ekonomik kuruluşların ikazı şudur: "Dalgalanmalarda paniğe kapılıp stratejinizi değiştirmeyin." Dış basına göre "Türk ekonomisi tahminlerin ötesinde büyüyor." Türkiye'de 70 bin Alman ikamet ediyor. En fazla Alanya'da 2006 yılında 3 milyon 700 bin Alman turist geldi. Almanya'da 60 binden fazla Türk, 350 bin kişiye iş sağlamaktadır. Avrupa'da Türkiye 7. büyük ekonomidir. MEDEF Başkanı Laurence Parisot "Bir şirket için Türkiye'de kurulmak dünyanın en büyük pazarlarından birinde yer almak demektir." Türkiye 10 AB ülkesini geride bırakarak 7. sıraya tırmandı. Ve Türkiye Gayri Safi Yurtiçi Hasılası bakımından AB'nin 10 ülkesi (Malta, Estonya, Letonya, Kıbrıs Rum Cumhuriyeti, Litvanya, Bulgaristan, Slovenya, Lüksenburg, Slovakya ve Romanya) toplamı Türkiye'ye erişemiyor. Türkiye 7.4 büyüme ile en hızlı büyüyen 4. ülkedir. Dünyada 57 ülkede 1700 mağaza ile "Türk markaları" dünyayı sardı. 2010 yılında mağaza sayısı 5 bin olacaktır. Uluslararası para fonu (IMF)nin ikazı "Güçlüsünüz, seçimle disiplini bozmayın"dır. İstanbul- Bursa 1 saat 15 dakikaya indi. Yakında Ankara- İstanbul 3.5 saat olacak. Güçlü bir Türkiye görmek isteyen, ülkemizin gelişmesini isteyen herkesin siyasi ve ekonomik istikrarı koruması zaruridir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.