Siyasi istikrarın meyveleri

Siyasi istikrar ile ekonomik istikrar arasında doğru orantılı bir bağ vardır. Son yıllarda Türkiye'deki ekonomik gelişmeleri görmemek için tek kelime ile kör olmak gerekir. Elbette ülkemdeki gelişmeler beni sevindirmektedir. "Türkiye 1993-2002 yılları arasında yüzde 2.8 büyüme kaydetmişti. Son üç yılda bu oran yüzde 7.8 olarak gerçekleşti. 2004 yılında dünyanın en hızlı büyüyen ikinci ülkesi oldu. Türkiye'de fert başına milli gelir son 3 yılda ikiye katlandı. 72 milyar dolara sıkışmış görünen Türkiye'nin dış ticareti son üç yılda 180 milyar dolara ulaştı. 2001 yılında toplam üretimi 145 milyar dolar iken üç yılda üçe katlanarak 380 milyar dolar çizgisini yakaladı. Yatırımcı güven grafiğinde Fransa, Japonya, Singapur gibi ülkelerin üstünde 13. sırada yer aldığını biliyor muydunuz Türkiye'nin... Sonunda şu kanaate vardım: AK Parti kendisini Türkiye'de hiç iyi tanıtamıyor..." (Taha Kıvanç Yeni Şafak 22 Eylül 2006) Dünya Bankası Türkiye Direktörü Vorkink, "Türkiye artık küresel bir güç oldu" demektedir. Doğum yerim olan Bursa bir nevi Türkiye'nin Detroit'i haline geldi. Bursa'da 26 ülkenin 18 sektörde sermayesi var. İstanbul-Bursa 75 dakika oldu. 1952 yılında 1 sene teğmen rütbesi ile Tuzla Uçaksavar Okulu'nda temel subay kursunda bulundum. Tuzla-Kartal ve Kartal-Yalova ve Yalova-Bursa o zamanlar 4 saat idi. Bursa'nın 2007'nin ilk 4 ayında tekstil ihracatı 540 milyon 387 bin dolardır. Türk şirketleri 2006 yılında yurt dışında yaptıkları yatırım 9.1 milyar dolardır. 20 yıllık mazisi olan özel güvenlik sektörü giderek büyümektedir. 900 şirketin personeli 300 bindir. 5 yıl sonra 1 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir. ABD üniversitelerinde okuyan Türklerin sayısı 11 bin 622 olarak 8. sıradadır. İlk sırada 76 bin 583 ile Hindistan yer almaktadır. 100 farklı ülkeden 500 öğrenci 5. Uluslararası Türkçe Olimpiyatlarına 24 Mayıs-3 Haziran 2007 tarihlerinde katılacaktır. Türkiye'de 40 milyon cep telefonu abonesi, 16 milyon internet kullanıcısı, 30 ulusal, 250 yerel TV kanalı vardır. Avrupa'nın en büyük televizyon üreticisiyiz. Toplu iğnenin bile dışardan geldiği günleri unutmuş değiliz. Otomobil üretiminde Avrupa'nın 6. sırasındayız. Yakın zamana kadar Rusya düşman idi. Rusya Kamuoyu Araştırma Merkezi'nin yaptığı araştırmaya göre Rusların Türkiye'ye bakışı yüzde 52.8 ortak, yüzde 11.5 dost, yüzde 12.1 rakip ve yüzde 3.6 düşman görüyor. Yaşlılar düşman gençler dost ve ortak olarak bakıyorlar. Kars-Tiflis-Bakü-Kazakistan demir yolu ile Avrupa Çin'e bağlanacaktır. Kuveyt Başbakanı El-Sabah her biri milyar dolarlar eden 4 büyük projede Türkiye'yi istiyoruz dedi. Yapımı 20 yıl süren Karadeniz Sahil Yolu nihayet açıldı. İstanbul'un üçte biri hazinenindir (devletin). Balıkesir ilk sırada yüzde 40.77 devlete aittir. Türkiye'de insanların yüzde 65'i 34 yaş altındadır. Yakında yüzde yüz yerli üretim "hızlı tren"leri dünyaya satacağız. Doğalgaz 40'a yakın şehre ulaştı. 2008'de 60 il'e ulaşacak. Şimdi üzerine basa basa bunları niye yazıyorum derseniz, size şunu söylemek isterim: Sakın unutmayın! Ekonomik kalkınmanın yolu siyasi istikrara bağlıdır.