Suriye ile yakınlaşma

A -
A +

Suriye halkı, Anadolu'nun devamıdır. 80 yıl dış güçlerin kendi menfaatleri gereği bu iki komşu ve İslâm ülkesi "düşman kardeşler" gibi yaşadılar. Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşında mağlup olunca İngiliz ve Fransızlar Ortadoğu haritasını kendi menfaatlerine göre çizdiler. Osmanlı devrinde Şam, Bağdat, Musul, Basra vilayetleri Suriye eyaletinde idi. İngilizler (Bağdat, Musul, Basra'yı) Irak adı ile İngiltere'nin manda idaresi altında yeni bir devlet kurdular. Suriye ise Fransız mandası oldu. Fransa ilerde Suriye ile Türkiye arasında düşmanlık tohumu ekmek için Türk çoğunluklu Hatay'ı Lozan'da vermedi ve 1937'de bağımsız Hatay Cumhuriyeti kuruldu. 1939'da Ankara Antlaşması ile Türkiye'ye iltihak etti. Fransa'nın bu fitne tohumu iki kardeş ülke arasını açtı. İkinci Dünya Savaşı sonunda 1945-1990 soğuk savaş devrinde Türkiye ile Suriye iki blokun iki karşı uç noktaları idi. Suriye, Sovyetler Birliği blokunda, Türkiye ise NATO'da oldu. Sovyetler Birliği dağılınca Suriye bu desteği kaybetti. Irak'ın işgali ve gelişen bazı hadiselerle Suriye ile Türkiye birçok noktada işbirliği yapmaya adeta mecbur kaldı. 1984-1999 arasında PKK'ya her türlü desteği veren Suriye ile siyasi ve ekonomik işbirliği her geçen gün gelişmektedir. 1998 yılında Türkiye ile Suriye savaşın eşiğine gelmiş bulunuyordu. Bu günler mazide kaldı. Her iki ülkenin yakınlaşması, iki ülkenin menfaati gereğidir. Suriye'ye destek olunmalı Suriye'de 35 yıldır Baas rejimi hakimdir. Hafız Esad'ın ölümü üzerine, Türkiye Cumhurbaşkanı 13 Temmuz 2000 yılında Suriye'de cenaze törenine iştirak etti. Daha önce de Başbakan olarak Turgut Özal, Şam'ı ziyaret etmiş idi. Son günlerde Suriye Devlet Başkanının Türkiye'yi resmi ziyareti ile iki ülke daha fazla yaklaştı. Türkiye ile Suriye arasında gelinen ekonomik ve siyasi münasebetler bazı ülkeleri tedirgin etse de bu gelişme hızlı bir şekilde devam etmelidir. Suriye Devlet Başkanı "Eşşark el-Avsat" gazetesine verdiği beyanatta: "Kendimizi tecrit edilmiş bir ülke olarak görmüyoruz. Bazı görüş ayrılıkları olmasına rağmen çeşitli bölgesel ve uluslararası taraflarla iyi ilişkilerimiz var. Hatta geçmişte bazı ihtilaflarımız olduğu ülkelerle münasebetlerimizi geliştirdik." 2003 yılında Türkiye'den 500 bin kişi Suriye'yi ziyaret etti. (çoğu akraba ziyareti) Suriye basını Esad'ın ziyaretini stratejik, sıcak ve tarihi bir ziyaret olarak değerlendirdi. Suriye'de özel televizyon henüz yoktur. Suriye halkının çoğu Türk televizyonlarını seyretmektedir. Suriyeli "Abâ-ü ecdâdı" söz konusu olunca; dedem, ninem Türk idi demektedir. Suriye ile yıllık ihracatımız 500 milyon dolar ise de 5 milyara çıkabilir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.