Suriye'de katliamlar sona ermelidir

Suriye'de Nusayri iktidarına karşı isyan mart ayında "Daraa" şehrinde başladı. Suriye nüfusu 16 milyon, yüzölçümü 185 bin 180 kilometrekaredir. Ülkedeki Nusayri diktatörlüğünü ve Sünnilere yapılan soykırımı İran, Rusya ve Çin desteklemekte ve yardım etmektedir. Tanklar Hama ve diğer şehirlerde katliam aracı olarak kullanılmaktadır. İslam Dünyasının (birkaç ülke hariç) orduları dış düşmanlara karşı değil kendi halkına karşıdır. 29 yıl sonra Hama'da ikinci Esad katliamı yapıldı. Ölü sayısı 200 yaralı sayısı yüzlercedir. Türk yetkililerinin Esad'a inandırıcı reformlar yap tavsiyelerine Esad kulaklarını tıkamaktadır. Hama katliamından sonra Suriye ordusundan kaçanlar oldu. Türkiye'ye 1 albay, 57 subay ve er sığınmıştır. Bu, ordu içinde çözülmedir. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül de yaşanan katliamlar karşısında "Suriye'de olanlar asla kabul edilemez ve karşılık görecektir" açıklamasını yapmıştır. Suriye Anadolu'nun devamı, halkıyla akrabalık bağımız vardır. Dünya Suriye'de yapılan katliamlara gerekli ilgiyi göstermemektedir. Olayların başladığı günden bu yana ölenlerin sayısı 2000'dir. Suriye'de yüzde 7 Nusayri azınlığa dayalı Nusayri Baas dikta rejimi Suriye'nin yüzde 93 halkına merhametsizce devlet terörü ile bir nevi Sünni halka soykırım yapmaktadır. Bu soykırım ne ilk ne de sondur. 1963'ten bu yana Türkmenlere, Kürtlere ve Sünni Araplara 40 yıldır katliam yapılmaktadır. Katliamın çete reisi Beşar Esad'ın kardeşi Mahir Esad'dır. Gizli polis, istihbarat ve 4. zırhlı tümenin başındadır. Geçmişte 1982 yılında Hama katliamında 40 bin kişiyi katleden amcası Rifat Esad gibi merhametsizdir. Suriye'de ikinci katliamdan sonra bütün ülkelerde tepki olurken, İran'da derin sessizlik olması manidardır. İran'daki Caferî Şiilik ile Suriye'deki yüzde 7 azınlık Nusayri (Nasturi-Şiilik) arasında çok büyük farklar vardır. General Hafız Esad, askerî darbe ile 1963-2000 arasında diktatör idi. 1990 yılına kadar Moskova'ya dayanarak dikta rejimini devam ettirdi. Hafız Esad, Öcalan'a sarayının yanında yer verdi. GAP'ı engelledi. Akarsularımıza ortak çıktı. 770 yıldır "Türk Mezarı"nı anlaşmalara rağmen başka yere nakletti. Türk mezarı ise Türkiye toprağı statüsünde idi. Saddam Hüseyin ise 1979'da sivil bir saray darbesi ile 2003 yılına kadar Irak'ın diktatörü oldu. Türkmenleri, Kürtleri ve Şii Arapları katliamlarla ezdi. Kendi aşireti ile Irak'ı idare etti. Ama sonu hüsran oldu...