Bazı okuyucularım Necati Abi'nin "TEKEL"in özelleştirilmesiyle ne ilgisi var demektedir. Oysa ki Türkiye'de alkol tüketimi giderek artmaktadır. Tekel özelleştirildiği takdirde alkollü içki üreten iç ve dış firmaların rekabeti ile içki ucuzlayacak ve azami ölçüde reklamlar sonucunda alkolizm azgınlaşacaktır. Nitekim geçmişte bira üretimine özel sektörün katılması ile alkol tüketimi katlanmıştır. Şayet tarihi bir hata ile Tekel özelleştirilirse şu anda alkol tüketiminde 3. sırada olan Türkiye'nin, en kısa zamanda birinci sıraya yerleşeceği kaçınılmaz bir gerçektir. 1930 yılında Türkiye'de kişi başına alkol tüketimi 1 litrenin altında ve dünya sıralamasında en sonlarda idi. Ancak bu rakam 1994'te kişi başına 15 litreye tırmanmıştır. 1997'de 17 litre ve şu anda 20 litreyi aşmış durumdadır. Bu gidiş gerçekten vahimdir. 1997'de Türkiye'de 4 milyonu alkolik olmak üzere 17 milyon alkol kullanan insan var idi. Ülkemizdeki boşanmaların % 80'i, eşlerini dövenlerin % 70'i, ırza tecavüzlerin % 50-60'ı ve cinayetlerin % 88'i (% 60'ı aile içine dönük) ALKOL KAYNAKLIDIR. Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO)'nın 39 ülkeyi ihtiva eden araştırmasına göre trafik kazalarının % 61'i alkollü olarak işlenmiştir. Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) ve İsveç Sağlık Bakanlığı'nın ortaklaşa düzenlediği "Gençler ve Alkol" konulu uluslararası konferans İsveç'in başkenti Stockholm'da yapıldı. 36 Avrupa ülkesinin katıldığı bu konferansa 67 genç iştirak etti. Gençler böyle bir ortamda kendi görüşlerini de açıkladılar. Konferans sonrası Türkiye dahil 51 ülke arasında "Genç Nüfus ve Alkole İlişkin Deklarasyon" imzalandı. Bu konferansta en önemli bilgi şudur: Doğu Avrupa'da ölen gençlerin üçte biri alkol ve alkolden kaynaklanan hastalıklar sebebiyledir. Avrupa'da 1999 yılında ölen genç nesilden her 4 kişiden birinin ölüm sebebi alkol ve ona dayalı hastalıklardır. Türkiye'de maalesef böyle istatistikler yoktur ve gerçekler gizlenmektedir. Alkol tüketiminde dünya liginde 3. olduğumuza göre Türkiye'deki durum daha fecidir. Stockholm'deki konferansa katılan gençler yetkilileri şu sorularıyla köşeye sıkıştırmışlardır: "Gençlik nasıl içkiyle tanışıyor? Neden içiyorlar? Problemin çözümü için ne yapılabilir? Cola, neden içkiden daha pahalıdır? Neden alkolle ilgili kurallar uygulanmıyor? ALKOL ÜRETEN FİRMALARIN SİYASETE ETKİLERİ NASIL? Koltuğunu gözden çıkararak bunun üzerine ciddi bir şekilde gidebilecek politikacı yok mu?" Basında "Alkole isyan" başlıklı haberde alkolün yasaklanması istenmekte ve şu bilgiler yer almaktadır: İngiltere'de yapılan araştırmalar, alkol tüketimine bağlı olarak ortaya çıkan karaciğer rahatsızlıklarında genel bir artış olduğunu, rahatsızlıkların özellikle bugüne kadar risk grubunda bulunmayan genç kadınları da etkisi altına almaya başladığını ortaya koyuyor. Doktorlar, erkeklerin % 15'inin, kadınların ise % 27'sinin normalin kat kat üzerinde alkol tükettiklerine dikkat çekerken; giderek artan sayıda 40 yaşın altındaki kadınların da karaciğer hastalıklarına yakalandıklarını belirtiyor. İngiltere'de kadınlarda karaciğer sorunlarının 25 yaşlarından itibaren görülmeye başlandığını belirten bilim adamları, "işten sonra bir kadeh" kültürü sınırlarının giderek genişlediğini ve bir zamanlar alkol tüketimini en azda tutan ve çok içse de bunu gizleyen kadınların artık "akşamcı olmakla" övündüklerini hatırlatıyor. Bilim adamları, hükümetten, bu gidişe son verecek yeni yasal düzenlemeler yapılmasını bekliyor. Özellikle alkollü içki reklamlarına kısıtlama getirilmesi, satışlarda uygulanan vergilerin yükseltilmesi ve alkol satan dükkanlara verilen lisansların sınırlandırılması isteniyor. Alkol kaynaklı hastalıkların milli sağlık sisteminden her yıl yaklaşık 500 milyon ile 3 milyar sterlin arasında harcama yapılmasına neden olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bunun bütün sağlık harcamalarının % 12'sine denk geldiğini kaydediyor. İşlenen genel suçların % 66'sının ve 7.5 milyon özürlünün 6 milyonunun sebebi alkoldür. Bira ise alkolizmin ilk basamağıdır ve birada alkol miktarı % 7-15 arasındadır. Otoyol ve karayolları üzerindeki tesislerde içki satışı trafik faciasının itici gücüdür. Fransa'da her yıl doğan 300 bin sakat ve geri zekâlı çocuğun sebebi alkoldür. Dünya Sağlık Teşkilatı gençleri alkole karşı korumak için global savaş açarken; Türkiye'nin Tekel'i özelleştirmesi tarihi bir hatanın ötesinde Türkiye'yi felakete, uçuruma atmakla eş anlamlıdır.