Telekom yok pahasına satılıyor!..

A -
A +

Son yıllarda iktidar iç ve dış faiz ödemesinin dışında ülke menfaatine hiçbir şey yapmamaktadır. Telekom'un yüzde 50'sinin fiyatı 3.5 milyar dolarla birlikte, geleceği söylenen 12 ya da 15 milyar dolar dış ve iç borç faizlerine gidecektir. Ekonomik kriz dış kredi ile sona erdirilemez. Kriz iç kaynakların kurutulmasıyla da durdurulamaz. Üretimin artışı ve işsizliğin önlenmesi gerekmektedir. Bu program ve zihniyetle kriz durmaz, aksine derinleşir ve ülke ekonomisi çöker. Maliye Bakanlığı'nın "veri"lerine göre 2001 yılının ilk üç ayında konsolide bütçenin yüzde 45.2'si 4 katrilyon 809 trilyon TL. borç faizlerine ödenmiştir. Bu ise toplanan verginin yüzde 68.07'sidir. Bunun manası, 70 milyon insan birkaç yüz rantiyeci için çalışıyor ve sıkıntı çekiyoruz. Bütçenin sadece yüzde 1.7'si yani 2 bile değil, yatırımlara harcanmıştır. 2001 yılında 16 katrilyon 677 trilyon TL. borç faizi ödenmesi gerekiyor. Bu şartlar altında Türkiye'deki ekonomik krizi ve çöküşü Allahü teâlâdan başka hiçbir güç önleyemez. Boşuna ümitlenmeyin!... Telekom'un satışına karşı çıkanları ilgisiz ve bilgisizlikle itham edenler, haksız ve bilgisizdirler! TELEKOM satılacaksa yurt dışındaki gurbetçiye satılsın. Almanya'daki Türkiye Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen, "Telekom ve THY'ye talibiz. Telekom için 10 milyar mark verebiliriz" demiştir. Sadece 4 güvence istiyor. 1- Para ya da alınacak hisselere devlet güvencesi verilmeli. 2- Getiriler Avrupa'nın üstünde olmalı 3- İmkanlar gurbetçi ile Türkiye'dekiler arasında eşit olmalı. 4- Yatırım alanlarında çeşitlilik sunulmamalı. Almanya'daki Türkiye Araştırmaları Merkezi (TAM) 16 yaşında ve bünyesinde 40 uzman var. 130 bilimsel araştırma yapmıştır. Almanya'daki Türklerin şu anda en az 30 milyar markı aşan tasarrufu bulunmaktadır. Her yıl 3 milyar mark tasarruf ediliyor. KESK'e bağlı Habersen, Telekom'un özelleştirilmesine karşı çıkmaktadır. Yaptıkları gösteride ellerinde taşıdıkları pankartlarda "Telekom'u çok uluslu tekellere terk etmeyeceğiz", "IMF defol, bu memleket bizim", "Özelleştirmeye hayır", "Telekom halkındır satılamaz" sloganları yazılıdır. İsmet Seçer ise: "Kemal Derviş, sosyal demokrat kimliği, güler yüzü ile bizi işsizliğe, halkı pahalı ve kalitesiz haberleşme hizmetlerine ikna etmeye çalışıyor. Ulusal diye ifade edilen programla haberleşmenin gizliliğini ve güvenliğini yok etmeye çalışıyor" demektedir. Devleti idare edenler "Telekom Dosyası"na çok yönlü bakmalıdır. Silahlı Kuvvetler'in bu konudaki hassasiyeti yerindedir. Yıllarca Hava Kuvvetleri'nin Üs ve Taktik Kuvvet karargahlarında harekât subayı olarak çalıştım. Haberleşmenin gizlilik ve güvenliği hayati meseledir. Yunanistan Telekom'u OTE'nin elinde Romanya ile Bulgaristan Telekom hisselerinin çoğu bulunmaktadır. Ayrıca Yunanistan, Rusya'ya bağlı cumhuriyetlerin ve Arnavutluk'un Telekom'unu alma yolundadır. Yarın Türk Telekom'u Yunanistan Telekom'unun eline geçerse sakın şaşırmayın. Yunanistan'ın Telekom işlerinin bağlı olduğu sendikaların federasyonuna göre "Telekomünikasyon bağımsızlıklarla ilgilidir." Milliyet Gazetesinde Tuncay Özkan'ın "Ya Telekom da Teletaş'a benzerse" başlıklı yorumunda şöyle denmektedir: "1993 yılında Türk Telekom'a bağlı bir kuruluş olan Teletaş'ta da "Altın Hisse" uygulaması varmış. Ama Alcatel, Teletaş'ı aldıktan sonra önce ARGE birimini kapatmış. Sonra üretim durmuş ve montaja geçilmiş. Teletaş'ın gayrimenkullerinin satışından da, alımı sırasında verdiği parayı çıkarmış yabancı ortak. Altın hisse bunlara mani olmaya yetmemiş. Şimdi Türkiye kendi kurduğu bir kurumu neden yok etsin deniyor. Ayrıca Türk Telekom'un satışında yabancı ortağa garip bir durum çıkıyor. Kamu hisselerinin oranı otomatik olarak yüzde 46'ya iniyor. Çünkü halka arz edilecek olan yüzde 5'lik oranın oy kullanma hakkı yok. Bütün kararlarda yabancı ortak çoğunluğu eline alıyor. Oysa yasa bunu söylemiyor. Burada yasaya karşı bir durum ortaya çıkıyor. Bu tartışmalar ortasında IMF ve Dünya Bankası ya Telekom'u satarsınız ya parayı vermeyiz diyor. İyi de yardımı bu şarta bağlamanın ne anlamı var? Takıntının nedeni ne?"

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.