Temelsiz bina yıkılır!

A -
A +

Son yıllarda Türkiye'de misyoner faaliyetleri aşırı ölçüde artmıştır. Ülkemizdeki misyoner faaliyetlerinin gayesi, Türk milletini Hıristiyanlaştırmaktan ziyade, Türkiye'yi Hıristiyan toprağı haline getirmektir. Tek bir Hıristiyanın yaşamadığı kentlerde bile kiliseler açılmaktadır. İstanbul, İzmir, Ankara velhasıl Anadolu'nun her köşesinde mantar gibi illegal kilise evler çoğalmaktadır. (Resmi makamlara göre 4 bin, gayri resmi 10 bin) "İncil"de ismi geçen mekânların yarısına yakını Anadolu'dadır. Hıristiyan ideolojisine göre "Anadolu Türklere bırakılmayacak kadar önemlidir ve Hıristiyan ülkesi olmalıdır. Endülüs 700 sene sonra yıkıldı. Anadolu'nun Hıristiyanlaşması için acele edilmelidir." Bütün dünyada misyonerlik faaliyeti rehberi olan "M.S. 2000 and Begand Movement" (Birleşik Dua Yolu) isimli misyoner teşkilatının bütün Hıristiyanlar için 21. asırdaki hedeflerinde, Hıristiyan olması istenen ya da dinlerinden koparılmaya çalışılan ilk 5 millet öncelik sırasına göre şunlardır: 1-Türkler (Anadolu ve Orta Asya) 2-Kafkas halkları 3-Sihler 4-Berberiler 5-Hindular. Emperyalizmin öncüleri Misyonerler Geçmişte nasıl ki "Akıncılar" Osmanlının öncüleri ve ileri karakolları olduysa, misyonerler de Hıristiyan Batı emperyalizminin öncüleridir. Afrikalı bir liderin şu itirafı çok önemlidir: "Sömürgeci Batı ülkeleri Afrika'ya geldiklerinde ellerinde silahın yanında (İncil) vardı. Bizim elimizde ise topraklarımızın (tapu)su vardı. Bize sözde bağımsızlık verip gittiklerinde, bizim elimizde İncil, onların elinde ise tapularımız vardı." Aynı itirafı bir Kızılderili reisi de yapmıştır. Zimbabwe'de verimli toprakların yüzde 70'i 4 bin İngilizin elindedir. İngiltere 1980'de Zimbabwe'ye sözde bağımsızlık verdi ama verimli topraklarını iade etmedi. Yakında, en geç 20-25 yıl sonra başta GAP olmak üzere Anadolu ikinci bir Zimbabwe olursa asla şaşırmayın. IMF'nin tarım ve hayvancılığa indirdiği darbelerin asıl hedefi budur. 2000 yılında Birleşmiş Milletlerde 1000 din adamı toplandı. Bu toplantıya katılan Afrikalı Hıristiyan Arşevük Ndungane şu itirafı yaptı: "Din Afrika'da emperyalist fütuhat için kullanıldı. İnsanlarımız esir pazarlarında satıldı. Afrikalılar Batı dinlerine geçmeye zorlandı. Geleneksel bölge dinlerimiz yok edildi. Afrika dinlerin savaş alanı oldu." Osmanlıyı da çökertmediler mi? Tanzimatla başlayan ve 1890 yılında sayıları 705'e yükselen misyoner okullarıyla Osmanlı içten çökertildi. Tanzimattan bu yana Türkiye'de yıkıcı faaliyet ve isyanların, darbelerin beyni misyoner teşkilatları ve süper güçler olmuştur. Osmanlı devrinde "Din elden gidiyor" sloganı ile ülkeyi karıştıranlar; bugün "laiklik tehlikede" çığırtkanlığıyla devlet ve millet arasındaki güveni sarsmaktadır. Aslında tehlike olan, Tanzimattan bu yana ülkeyi sömüren belirli ailelerin menfaatleridir. En dindar Hıristiyan yılda 54 defa kiliseye gider ve en fazla 1-2 saat kalır. Ama 1993 yılında yapılan bir araştırmaya göre 13 televizyon kanalında 2023 saat Hıristiyanlık propagandası yapılmıştır. Şu anda bu propaganda en az 2-3 misline katlamıştır. Anadolu'da 11 (onbir) bin yıl içinde 30 medeniyet ve yüzlerce devlet yok olup tarihin derinliklerine gömülmüştür. Dün bugünün, bugün ise yarının temelidir. Temelsiz milletler yıkılmaya mahkumdurlar. Mazimize, milli ve manevi değerlerimize sahip olmaya mahkumuz. Eskiden Osmanlı Hıristiyanları devşirirdi. Ve bunlar içinde devlete büyük hizmet edenler çıktı. Şimdi çark tersine işlemektedir. Hıristiyan Batı medeniyeti potasında eriyenler, Batı'ya hizmet etmektedirler. Misyoner Lawrence Brawne'ye göre: "Avrupa sömürüsünün (Batı emperyalizminin) karşısında yegâne engel İslâmdır. Bu engel yıkılmalıdır..." (Et-Tebşir vel-İsti'mar sayfa:184) Yurdumuza karşı gayet planlı kuşatma bütün hızıyla devam etmekte, bizse tavşan uykusundayız. Ne zamana kadar... Not: Okuyucularımın mübarek Kurban Bayramını tebrik ederim. Dünya ve ahiretiniz için duacıyım. Dualarınızı beklerim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.