Terörle mücadele klasik savaş ile önlenemez. Klasik savaş görünen düşmana karşı yapılır. Oysa PKK ile mücadelemiz ne klasik bir savaş ne de ortada bütünüyle görünen bir düşman vardır. Örneğin son olarak Gaziantep'teki katliamın planlayıcısı bir okulda müdür yardımcısı çıkmıştır. Gerilla savaşı ancak gerilla savaşı ile önlenir. Bunun başka alternatifi yoktur. Teröristlere karşı dağlarda mağaralarda komandolar, özel harekât timleri nöbetleşe yer almalıdır. Hatta öncü birliklerin, asker kıyafeti ile değil o bölgenin mahalli giyimleri ile bulunmaları gereklidir. Bölgedeki karakollar adeta yıkılmayan birer kale haline getirilmelidir. Bölgedeki Kürt asıllı insanların en büyük sıkıntısının itici gücü terör örgütleridir. Çünkü bu örgütler bölgenin, gelişmesi ve zenginleşmesini istemiyorlar. Kamuoyunun çoğunun zannettiği gibi terör PKK'dan ibaret değildir. Terörün arkasında emperyalist silah tacirleri ve daha nice şer güçler vardır. Bu konuda hükümetin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin başarısını asla küçümsememelidir. Son terör hadiselerinin arkasında da başta Suriye ve bazı ülkelerin bulunduğu kesindir. Suriye sınırında aylardır söz konusu olan "Tampon Bölge" gündeme gelebilir. Bu konu üzerinde Türkiye'nin yakın ve uzak menfaatleri göz önüne alınarak ciddi ciddi düşünülmelidir. Gaziantep Ortadoğu'ya açılan kapıdır. 2010 yılında bu şehrin ihracatı 415 milyon dolar idi. İstanbul Sanayi Odası'nın ilk 500 firması içinde 16 Gaziantepli firma yer alırken; ikinci 500 firmada 20 firması yer almaktadır. Gaziantep "İpek Yolu"nun yeni merkezidir. Doğmamış bebekleri yetim bırakmak, bebekleri ve masum insanları katletmek İslamiyete son derece aykırıdır. Hak din İslamiyet bir kişinin katlini bütün insanlığın katli olarak görür. Zulme rıza zulümdür. Ve zalime yardım etmektir. PKK ile mücadele küçümsenmemelidir. PKK'nın arkasında başta İsrail, Suriye, Irak, İran, Rusya ve hatta görünmeyen güç olarak ABD ve AB vardır. Ortadoğu'da sünni topluluğa karşı çok büyük bir soykırım vardır. Suriye ve PKK taşerondur. Birleşmiş Milletlerin son raporuna göre Gazze'de şu andaki ambargo devam ettiği takdirde Gazze 2020 tarihinde yaşanabilir olmaktan çıkacaktır.