Terörün gerçek kaynağı

A -
A +

Başta Afganistan olmak üzere çok sayıda İslâm ülkesini terörist ve teröre destek vermekle suçlayan ABD'nin terörle ilgili sicili bozuktur. 1945'ten bu yana dünyanın her köşesinde terör teşkilatları kurmasının ve bu terörün perde arkasında olduğunun inkarı mümkün değildir. ABD, bağımsız olduğu 1787'den 1945 yılına kadar içe dönük bir politika takip etmiştir. 1945'ten bu yana ise dünya hakimiyeti uğruna çok sayıda masum kanı dökmüştür. 1787-1945 arasındaki hadiseler ABD ile Meksika arasında ihtilaflar vardı. Meksika'nın, ABD işgali altındaki topraklarını kurtarmak için "Alama Kalesi"ne saldıracağını biliyordu. Meksika, Alama Kalesi'ni aldı ama ABD Meksika'ya saldırdı ve 1898'de Teksas, New Mexico, Arizona dahil Meksika'nın yarısını ilhak etti. Meksika-ABD sınırının Meksika kısmında şu satırlar yazılıdır: "Meksika bu sınırların ötesi senin toprağın idi; şu anda işgal altındadır. Onu kurtarmak senin vazifendir" 1921 yılında Nikaraqua'yı işgal etti. Somaza isminde bir zalim idaresinde terör teşkilatı kurdu. ABD işgaline karşı çıkanlar katledildi. İşgal 40 yıl sürdü. Sayısız sabotaj ve suikastleri ABD yaptırdı. 1945 sonrası ABD zulmü son derece arttı Silah şirketleri ve bankalar ABD'nin 2. Dünya Savaşı'na girmesini istiyordu. Beyaz Saray ve Pentagon ise 2. Dünya Savaşı sonrasında pay ve dünya hakimiyeti için savaş istiyordu. Yalnız bu iş için ABD kamuoyunun desteği gerekiyordu. Japonlar bu fırsatı ABD'ye verdiler. 7 Aralık 1941 Pearl Harbour baskınını Pentagon ve Beyaz Saray biliyordu. Kasten tedbir almadılar. ABD halkını tahrik ederek destek aldılar. 2323 ABD askeri baskında öldü. ABD idaresi göz yumdu. Amerikalılar Japonlara "Jap" derler. Bu baskından sonra ABD'de doğmuş olanlar dahil Japon asıllı ABD vatandaşları kamplarda toplandı. Malları ise yok pahasına "gasp" edildi. Japonlara "sarı maymun, eşek soyu ve şeytan" diye hakaret ettiler. Tarihçi Ronald Tuhaki'ye göre ABD'nin resmi görüşü şöyle idi: "Bizim için Japonya'da sivil yoktur. Ülkenin bütün nüfusu düşmanımızdır." Bugünde Afganistan'da çoğu çocuk ölen (1500 kişi) siviller için de aynı görüş hakimdir. 6 Ağustos 1945 saat 08.15'te Hiroşima'ya atılan atom bombası ile bir anda 80 bin Japon öldü. Ertesi gün Nagazaki'ye atılan atom bombasıyla 170 bin kişi öldü ve toplam 250 bin kişi sadece atom bombasıyla öldürüldü. O tarihte Amerikalıların sloganı "Kill more Japs" (Japonları öldür) idi. İkiz Kulelerdeki 5 bin kişiye karşılık en az 500 bin Afganlı ölünceye kadar ABD'nin zulmü devam eder. 1945-1975 arası ABD 215 saldırı düzenledi 1975 sonrası saldırılar ise çok daha fazladır. Bunların ancak önemli olanlarını arz ediyorum: 1950-1953 arası yüzbinlerce Koreli öldürüldü. 1954'te binlerce Guetemalalı öldürüldü. 1955'te Endonezya, Laos ve Kamboçya'da CIA bir yığın operasyonlar düzenledi. 1956-1959 yılları arasında Küba'da CIA ve diktatör Batista 60 bin kişiyi katletti. Komünist Fidel Castro ise bu zulüm sebebiyle Küba diktatörü oldu. 1961'de Küba'ya Domuzlar Körfezi'ndeki çıkarma başarısız oldu. 1965'te Dominik'e ABD paraşütçüleri indi. 10 bin kişi katledildi. 1965'te CIA Endonezya'da iç savaş başlattı. 1 milyon insan öldü. 1973'te Şili'de CIA'nın darbesiyle 30 bin kişi öldürüldü. 1970-1975 yılları arasında Kamboçya ve Laos'ta 1 milyon insan katledildi. Arjantin'deki dikta rejime yardım edilerek 30 bin kişi kayboldu. 1970'li yılların başında Vietnam'da savaşa girdi. 1975'te hezimetle terk ettiğinde gerisinde milyonlarca ölü, yüzbinlerce sakat bıraktı, onbinlerce kadının ırzına geçildi. Milyonlarca kişiye işkence yapıldı. Kişi başına 5 bomba atıldı. 635 bin ton bomba atıldı. Bu rakam 2. Dünya Savaşı'nda kullanılan bombanın yarısıdır. 1975 sonrası ise çok daha büyük zulümler yaptı. (Ayrıca arz edilecektir)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.