Yazımın başlığı İslâm ülkeleri araştırmacısı meşhur Karen Armstrong'un, İngiliz The Guardian gazetesinde iki bölüm halinde yayınlanan itirafıdır. Armstrong'un yazısının bir bölümünü "Yorumsuz" başlıklı yazımda siz okuyucularıma arz etmiştim ve geniş bir ilgi görmüştü. Bu yazının diğer bir bölümü şöyledir: "Bundan yüz sene kadar önce, neredeyse tanınmış her Müslüman aydın Batı'ya hayrandı. O zaman Amerika pek bilinmezdi. Hintli, İranlı ve Mısırlı siyasiler, gazeteci ve yazarlar kendi ülkelerinin de İngiltere ve Fransa gibi olmasını isterlerdi. Batı'yı gezip gören birkısım Müslüman aydınlar; Kur'an-ı kerimin bazı emirlerini Müslüman olmayan Batılıların tatbik etmekte olduklarını; hakkın, adaletin eşitliğin ve gayretin Batı'da olduğunu söyler ve yazarlardı. Bazıları da daha ileri giderek Batılıların kendi vatandaşlarından, Müslüman olmadıkları halde adeta bazı hususlarda İslamiyeti yaşadıklarını iddia ederlerdi." Bu imaj neden değişti? "Peki şimdi ne oldu da, o örnek, model Batı, lânetli oldu, kötü oldu ve eylemlerle üzerine yürünen düşman oldu? Gerçek şu ki, bugün İslâm dünyasının her yerinde Batı'ya özellikle de Amerika'ya karşı bir hınç vardır. En paracı tüccar, en maddeci sanayici bile Amerika'ya diş bilemektedir. 11 Eylül eylemini samimiyetle kınasalar bile, içlerinden bir de "oh olsun" demektedirler. Usame bin Ladin ve çevresindekileri Bush ve müttefikleri şimdi imha etseler bile, yüzlerce yeni Usame bin Ladinler mantar gibi bitecektir. Çünkü insanların Amerika'ya kini vardır. Biz İngilizler bu kinin ne demek olduğunu İrlanda meselesi yüzünden çok iyi biliriz. Zira İrlanda'daki çatışmaların sorumlusu İngiltere'dir." Bu kinin ve öfkenin sebebi nedir? "Bu çalkantının, kinin ve öfkenin birinci sebebi modernleşme maskesi altında Batılaştırmaktır. Hıristiyanlık fethettiği ya da sömürge haline getirdiği ülkelerde toplumları kendi kültüründe eritiyor, onları Hıristiyanlaştırdığı gibi kendi dinleri gibi kendi dillerini de unutturuyordu. Ve bunu Batılaştırma yani modernleştirme maskesi altında yapıyorduk. Batılaşmak dün eritme ve emperyalizm idi, bugün ise küreselleşmektir. Batı, İslam dünyasına çok sert Batılaştırma dayatmıştır. Batı'nın 300 senede yavaş yavaş vardığı noktaya, İslâm dünyasını 50 yıl içinde vardırarak Batılaştırmak yani eritmek istemiştir. Müslümanlara Batılı gibi olma dayatması, onları isyana sevk etmiştir. Batı'nın emrindeki İslâm ülkeleri idarecilerinin reformların, değişimlerin aniden ve zorla yaptırılması, Müslümanlarda burukluk, kırgınlık ve öfke doğurmuştur." Japonya ve İslâm ülkeleri "Japonya modernleşmeyi kazasız belasız gerçekleştirmiştir. Çünkü İslâm ülkelerine nisbetle oldukça avantajlı durumdaydı. Zira bu ülke Batı'dan uzaktaydı. Ve Batı'nın doğrudan veya dolaylı olarak sömürgesi durumuna düşmemiştir. Ayrıca Japon aydınları Batı'nın sadece ilmini, teknolojisini ve metotlarını aldı. Kendi öz kimliğini korudu. Dini ve milli değerlerini muhafaza etti. İslâm ülkeleri aydınları gibi halkının dini değerlerini hor görmedi. Halkından kopmadı. Aksine halkına rehber oldu..."