Mutlak boşluk yoktur. Kalblerde ve dimağda Allahü teâlâ ve Sevgili ve Şerefli Peygamber Efendimizin sevgisi ve İslâmiyet ile ilgili bilgiler ve inanç olmazsa, bu boşluk ateist, Yehova, satanist, Mooncu ve daha nice sapık inanç ile doldurulur. Şu anda milyonlar şöyle dursun yüzmilyona yaklaşan Hıristiyanın çok uzaklardaki mazisine inildiğinde Türk ve bazısının da hem Türk hem de Müslüman olduğu görülür. Rusya'da bir meşhur söz vardır. Bir Rus'u Türk hamamına getirip, kese ile yıkasanız altından başta Tatar ve diğer bir Türk çıkar... İslâmiyetle şereflenen ve İslâmiyeti yaşayan ve takva ile verasına imrendiğim bir Polonyalı okuyucum, anneannesinin Litvanya'dan geldiğini ve soyisminin "Kırımlı" olduğunu söyledi. Şayet Türk milleti olarak bugünlere gelebilmiş isek bunun İslâmiyet sayesinde olduğu inkârı mümkün olmayan bir gerçektir. 1974'ten sonra kendilerine İslâmiyetle ilgili bir şeyler verilmeyen KKTC'nin bazı gençleri öz kültürünü inkâr edecek duruma gelmiştir. KKTC'de yaşanan faciaya yarın Türkiye'nin düşmeyeceğini kimse iddia edemez. Milli ve manevi değerlerden koparılan bir Türkiye köksüz ağaç gibi kurumaya (yıkılmaya) mahkumdur. Şu an üzerinde bulunduğumuz Anadolu ve Trakya üzerinde yaşamış 31 medeniyet ve irili ufaklı 150'ye yakın devlet bugün sadece tarih kitaplarında ve müzelerde ya da toprak altındadır. Devletin ve milletin kıyamete kadar devamını isteyenler milli ve manevi değerlerine sahip çıkmak zorundadır. Hatta buna mahkumdur. Misyonerlerin tuzakları! 1830'lu yıllardan itibaren Batılı ülkeler Ermeni ve Bulgarları sözde korumaları altına aldı. En sadık Ermeni ve Bulgarları Osmanlıya karşı isyan, ayaklanma ve katliamlarda kullandılar. Sözde reformlarla imtiyazlar aldılar ve neticede başta Yunanistan olmak üzere Osmanlıdan kopardılar. Ama Osmanlıdan kopan ister Müslüman ister Hıristiyan olsun Osmanlı devrini daha sonra aradı. Misyonerler ve misyoner okulları yalnız kültürsüzleştirmez, onları kendi ülkelerine yabancılaştırır. Misyonerlerin en başta gelen hedefleri şunlardır: 1- İstanbul halkının en az yüzde 10'unu Hıristiyanlaştırmak. 2- Surlar içinde Ortodoks dini devleti kurmak 3- Bizans ve Pontus Devletlerinin yeniden kurulması 4- Hazırladıkları senaryolarla Türk halkını İslâmiyetten koparmak 5- Türk milletini Türk ve İslâm Dünyasından tecrit etmek... İşte bunlar ilk hedefleridir. Türk Din İşleri Başkanlığı Vakıf Sendikası Başkanı Bilal Eser'e göre: Türkiye'de 150 bin misyoner köylere kadar sızmışlardır. Ve son yıllarda 10 bin genç Hıristiyan yapılmıştır. Türk Ortodoks Kilisesi eski Patriği Selçuk Erenerol'un kızı ve kilisenin Halkla İlişkiler Müdürü Sevgi Erenerol'a göre: "Türkiye'deki misyonerler Batılı ülkelerin gizli servisleriyle irtibat halindedirler. Ve vize ile yurt dışına gönderdikleri Hıristiyan olmuş Türk gençleri kilisenin yönetim ve kontrolünde yani emrindedirler."