Türkiye-ABD münasebetleri

A -
A +

ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz, 1920 yılında Polonya'dan Amerika'ya göç eden bir Yahudinin oğludur. Wolfowitz Chigago Üniversitesinde uzun yıllar siyaset felsefesi dersi veren ve 1937 yılında Almanya'dan kaçan Prof. Leo Strauss'un öğrencisidir. 1972'de doktorasını vermiştir. Straus ise kabalist, gizli ve esrarlı işler çevirenler grubuna dahildir. Hatta bu grubun "fikirler babası" olarak tanınır. Silâh şirketlerinin Pentagon'daki gayriresmi temsilcisi ve "karanlıklar prensi" olarak tanınan Yahudi Richard Perle ile müşterek şirketleri ve 21. Asırda ABD'nin siyasetine yön veren bir kuruluşun mensubudurlar. Her ikisi Saddam'ın devrilmesi ve Irak'ın işgali kararını 10 yıl önce almışlardır. Clinton'ı ikna edemeyince, rüşvete dayalı mahkeme kararı ile Bush'u başkan seçtirip bu kararı icra ettiler. (Prof. Hanke'nin görüşü) Yine Prof. Hanke'ye göre: 1986 yılında Wolfowitz Dışişleri Bakan Yardımcısı idi. ABD'nin uşağı ve Müslümanlara kan kusturan Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos'u miadı dolduğu ve halk nazarında da prestij kaybettiği için devirdi. Prof. Hanke'ye göre Endonezya'daki Suharto rejimi değişiminin mimarı Wolfowitz'dir... ABD Hazinesi 1997 Asya ekonomik krizini Suharto'yu devirmek için kullandı." Türkiye aleyhindeki sözleri Wolfowitz'in Savunma Bakan Yardımcısı görevine asla aldanmamalıdır. ABD'yi Yahudi lobisi idare etmektedir. Ve bu lobinin adamı Wolfowitz aslında Savunma Bakanı Rumsfeld, Bakan Yardımcısı Cheney ve Başkan Bush'u yönlendiren kişidir. Bu kişinin diplomatik nezakete uymayan kaba ve kırıcı sözleri siyasi ve askeri kanatta sert tepkilere sebep oldu. Bu sözler Wolfowitz'e ait şahsi ve duygusal sözler asla değildir. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Grossman, bu sözlerin ABD'nin resmi görüşü olduğunu daha net bir şekilde ifade etti. Geçen haftalar büyük akisler meydana getiren ve artçı şokları halen devam eden bu beyanat üzerine; Wolfowitz: "Türkiye'den özür dilemesini istemedim. Hata yapıldı dedim" diyerek havayı yumuşatmak istedi. Türkiye ile ABD arasındaki ciddi bunalım ve soğukluk giderek normale dönmektedir. Türkiye hatalıyım sözünü sarf etmemelidir. ABD'yi karşımıza almak hatalı ama onunla son derece yakınlıkta akla aykırı bir siyaset olur. Newsweek dergisine göre zaten ABD'nin (A Plânı) yani Kuzey'den Irak'a saldırı hazırlığı yoktu. Ama Saddam'a blöf yaptı ve Irak'ın 13 tümeni kuzeyde boşuna hayali saldırıyı bekledi. ABD çok sayıda ölü vermiş olsaydı bu ölenlerin suçunu Türkiye'ye atarak tepkileri frenleyecek ve Türkiye'yi de suçlu kabul ettirip Suriye ve İran'a yapacağı saldırıda ülkemizi kullanacağı planını yapmıştı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.