Türkiye hedefte

Paralel yapının medyasında ve Fransa'daki olayları protesto eden göstericilerin "Hepimiz Charlie'yiz" pankartları taşımaları iğrençtir. Sevgili ve Şerefli ve yaratılanların en üstünü, güzeller güzeli Peygamber Efendimize (Sallallahü aleyhi ve sellem) hakaret eden alçaklarla nasıl beraberiz diyebiliyorlar! Bu hangi amaçla söylenirse söylensin alçakçadır.
Suriye'de 300 bin kişi, Mısır'da 10 bin kişi, Filistin'de soykırım ve Irak'ta IŞİD tarafından katliam yapılırken paralel yapının sesi neden çıkmadı? Çünkü İsrail'e hizmet edenler bu asil duruşu yapamazdı.

Fransa'daki katliam ile Türkiye arasında irtibat kurmak isteyen bazı CHP'li milletvekilleri, CHP'yi destekleyen medya ve paralel yapı büyük bir ihanet içindedir. MOSSAD ve CIA neden Fransa'yı seçti? Çünkü Fransa, Suriye konusunda Türkiye ile yakınlaştı. Fransa'da Türkiye gibi Esad gitsin diyordu. Bu istek diğerlerinin işine gelmiyordu.

ABD başta olmak üzere emperyalist güçler ve AB, sadece İsrail'in güvenliği penceresinden bakar. Diyanet İşleri Başkanı son derece düşündürücü bir hususu açıklamıştır. 12 milyon insanı katleden Hıristiyan Batı 12 Hıristiyan için meydanlara dökülmüştür. O iğrenç dergi bütün dinlerin mukaddes bildiği ve sevdiği değerlere saldırmıştır. Ama gerek son ismi gerekse daha önceki ismi ile çıkan o ahlak dışı yayınlar da asla ve asla Yahudi'ye, İsrail'e ve Yahudilerin kutsal saydığı değerlere hakaret etmemiştir.

Cumhuriyet gazetesi de bu iğrenç dergi ile aynı saftadır. Kuruluşundan bu yana ülkemizin millî ve manevi değerlerine saldırırken Yahudi ve İsrail aleyhine tek bir satır bile yazmamıştır. (Bu konuda arşivleri inceleyebilirsiniz.)

Paralel yapı da bu iğrenç dergi ve ülkeyi karıştırmak isteyen Cumhuriyet gazetesi kol koladır. İsrail Filistin'de soykırım yaparken ve Filistinlilere yardım getiren "Mavi Marmara" katliamında sesleri çıkmamıştır. Zaten çıkamazdı. Çünkü İsrail'in emrindedir.

Dinlenen devlet sırları kime gitmiştir. Batı Hıristiyan kültür potasında eriyen bazı sözde aydınlar şimdiden Haziran 2015 Genel seçimlerine gölge düşürmeye başlamıştır. Cumhuriyet gazetesinin iğrenç tavrı basın özgürlüğü olarak görülemez. Bu gazetenin yaptığı sadece Türkiye'yi karıştırmaktır.

Ama Sevgili ve Şerefli Peygamber Efendimizi (Sallallahü aleyhi ve sellem) seven ümmeti bu durumu protesto etmiştir. Gezi hadiseleri gibi vahşet yapmamıştır.

Akrepten bal yapması beklenemez. Onun tıyneti zehirini akıtmaktır. Halkın millî iradesine saygılı, vesayet rejimine, faiz lobisine karşı olan ve ülkeyi her konuda geliştiren AK Parti iktidarına düşmanlıklarının temelinde bu ülkenin millî, manevi ve kutsal değerlerine düşmanlık vardır. Ancak açıkça itiraf edemiyorlar.

Peygamber Efendimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem) Allahü teala indinde son derece değerlidir. Rabbimiz; "Ey Resulüm, İbrahim'i halil (dost) seni ise habib (Sevgili) edindim. Senden daha sevgili hiçbir şeyi yaratmadım. Benim indimdeki yüksek derecenin bilinmesi için dünya ve dünya ehlini yarattım. Sen olmasaydın kâinatı yaratmazdım" buyurmaktadır...
Mahşer günü herkes pişman olacaktır. Müslümanlar keşke daha çok sevip tebliğ ettiği Allahü tealanın emir ve yasaklarına uysa idim. O'na iman etmeyenler ise sonsuz pişmanlık duyacaktır. Keşke ümmeti olsaydım da sonsuz cehennemden kurtulsaydım diyecekler.
Bu millet -dinini yaşasın ya da yaşayamasın- Sevgili ve Şerefli Peygamber Efendimizi (Sallallahü aleyhi ve sellem) son derece hatta aşk derecesinde sever. Asla ve asla Peygamber Efendimize toz zerresi kadar bile hakarete tahammül etmez. Bu iğrenç saldırıyı nefretle kınıyoruz.