Türkiye'nin Kıbrıs stratejisi
Başbakan Erdoğan'ın Kıbrıs'ta verdiği mesajlar, dünyanın birçok yerinde geniş yankı buldu. Türkiye bu defa çıtayı oldukça yükseğe koydu. Rumlar daha önce reddettikleri Annan Planını arar hale gelecektir bilginiz olsun. Müzakere zemini yeni duruma göre olacak. KKTC, duble yollar, içme suyu ve diğer faaliyetlerle Güney Kıbrıs'ı geçecek. AB'de eski Yunan hayranlığı (Grekofil) ve Türk düşmanlığı vardır. AB'nin KKTC'yi siyasi ve ekonomik açıdan iflasa sürükleyerek Güney Kıbrıs Rum yönetiminin kucağına düşürme planı gerçekleşmedi. Kıbrıs meselesi nihai çözüm yolundadır. Şartlar değişmiştir. Türkiye'nin resti AB'yi ikiye böldü. Türkiye'yi destekleyenler ve karşı çıkanlar vardır. AB ve Rumlar Annan Planını arar duruma düştüler. Başbakan Erdoğan'ın dediği gibi: "Ya Kıbrıs barış adası olur ya da biz yolumuza gideriz." Kıbrıs meselesi 2012'ye kadar çözülmeli. 1974'ten bu yana Türkiye'nin gönderdiği yardımlar yanlış kullanıldı. KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün'e göre; son tarih 2012 Ocak. 2011 sonuna kadar çözüm bulunmaması halinde yeni bir dönemin devreye gireceğini... Bizim B planımız hazır. Elektrik sattık su da satarız. Kıbrıs'ta ve Akdeniz'de dengeler değişti. Çözüm bulunmazsa 2012 Haziranında 6 aylığına başlayacak olan Kıbrıs Cumhuriyetinin Avrupa Birliği dönem başkanlığını Türkiye tanımayacak. Maraş bölgesinin açılması, Karpaz'da taviz ve limanların önceden açılması şu anda söz konusu değildir. Taviz hiç değildir. Annan Planını çöpe atan Rumlar aslında bazı kazançlarını da çöpe atmışlardır. Türkiye'nin yeni Kıbrıs stratejisi şöyledir: Kıbrıs Türk tarafı ve garantör ülke olarak Türkiye, BM parametreleri çerçevesinde bir çözüm için samimiyetle gayret sarf ediyor. Şayet Rumlar da isterse ve gerçekçi bir yeni ortaklık olacaksa, bunun çerçevesi şudur: "Yeni ortaklık, iki kesimli; iki toplumlu ve ilgili Güvenlik Konseyi kararlarında tanımlandığı şekliyle siyasi eşitlik temelinde bir federasyon olacak. Bu yeni ortaklığın tek uluslararası kimliğe sahip federal bir hükümeti olacak. Bunun yanı sıra eşit statüye sahip bir Kıbrıs Türk Kurucu Devleti ve bir Kıbrıs Rum Kurucu Devleti olacak..." Bu sonuç alınırsa ne ala, aksi halde KKTC ve Türkiye yeni ve radikal adımlar atmak durumunda kalacak. Herhalde Rumlar da artık işin ciddiyetini kavrar ve ona göre sorumlu bir tutum takınır. Değilse kendileri bilir...