ürkiye-Avrupa Birliği müzakerelerinde ve Türkiye'nin AB'ye tam üyelik safhasında; Türkiye'nin önünde en büyük engel Fransa, Yunanistan ve Kıbrıs Rumlarıdır. Yunanistan'ın zaman zaman Türkiye'nin AB üyeliği konusunda desteğine aldanmamalıdır. Yunanistan'ın eski başbakanlardan Papandreu'ya göre Türkiye-Yunanistan arasında 101 ihtilaf vardır. Kıt'a sahanlığı ve karasularının 12 mil meselesi ilk sıradadır. Yunanistan bu ihtilafların kendi lehinde halledilmesi şartıyla Türkiye'nin üyeliğine taraftır. AB'nin son müzakerelerde Türk limanlarının Kıbrıs Rum gemilerine açılmasında ısrar etmesinin gerçek sebebi Kıbrıslı Rum armatörleri Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol hattından pay almak istemeleridir. Türk limanları açılmayınca bu armatörler Panama ve Singapur'a katılmak üzeredir. Bu yüzden Papadopulos Hükümeti ile armatörler arasında sert rüzgârlar esmektedir. Fransa'nın St. Michel Meydanındaki kitabevlerinde Türkiye ile ilgili çok sayıda kitap vardır. Bu kitaplar Türkiye'yi tanıtan ya da turizmi teşvik eden kitaplar değil, Türkiye'nin aleyhinde kitaplardır. Fransa'da her yazar Türkiye uzmanı gibidir. 2004 Ocak'tan bu yana Türkiye ile ilgili 25 kitap neşredilmiştir. Fransa'da yaşayan Ermeni lobisinin desteği ile Alexandre Delvalle'nin "La Turguie dans L'Europe- un Cheval de Troie İslamiste" (Türkiye Avrupa'da İslamın Truva Atı) en meşhurlarıdır. Diğerleri ise, bazı hassas değerlerimizi irdeleyen bölücü kitaplardır. (Sözde) Ermeni soykırımı ile Türkiye'yi suçlayan Fransa'nın tarihi soykırımlarla doludur. 12. asırda Katolik inancına karşı gelen "Katar" (Cathares) halkına soykırım uyguladı. 1570 yılında devletin teşviki ile Katolikler Protestanlara soykırım icra ettiler. 1789 Fransa İhtilali ile çoğunluk dindar, din adamı, asilzade olmak üzere 1.5 milyon Fransız katledildi. 1871'de Paris Komünü toptan öldürüldü. 1950-1962 arasında Cezayir'de Fransızlar 2 milyon Müslümanı katlettiler. Gelecekte Fransa'nın müstakbel Cumhurbaşkanı kabul edilen Fransa İçişleri Bakanı, Cezayir'i Kasım 2006 ortalarında ziyaret etti. Ziyaret öncesi Cezayir Başbakanı Abdülaziz Belkadem Fransa'nın Cezayir'de yaptığı insan ve kültürel soykırımı kabul etmesini isteyerek şöyle dedi: "Fransa'yı 1830'dan 1962 yılına kadar sömürgeci olarak kaldığı süre içinde Cezayir'de yaptığı soykırımı kabul etmeye çağırıyoruz. Bu tanıma sadece soykırım değil; Cezayir'in milli kimliğini ve kültürel varlıklarını yok etmesi de dahil içine almalıdır. Fransa Cezayir'de yaptığı soykırımı tanırken kaç kişinin katledildiği dışında, yapılan talanlarla ülke zenginliğinin yok edildiği de unutulmamalıdır." 1994 yılında Ruanda'da çoğu "Tutsi" olan 1 milyona yakın kişi katledildi. Tanzanya'da halen faaliyet gösteren Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi "Hutu"ları Fransa'nın silahlandırdığı ve eğitim vererek bu katliamı yaptırdığına dair deliller bulmuştur.