Türkler okyanus gibidir

A -
A +

Okyanuslar zaman zaman çekilir. Ama bir zaman sonra yine çekildikleri yere dönerler. Türk milleti Sümerlerden bu yana dünyanın her köşesine bazan göç olarak bazan da ordularıyla birlikte gittiler. Devamlılık sadece ve sadece Allahü teâlâ'ya mahsustur. Her canlı gibi devletlerin ve medeniyetlerin de uzun ya da kısa bir ömürleri vardır. Baki olan Allahü teâlâ'dır. Geçmişte göçlerle, ordular ile gidilen yerlere şimdi ihracatımızla, müteahhitlik hizmetlerimizle, okullarımızla Türk damgalı markalarımız ve muhtaç ülkelere insani yardım kuruluşlarımızla gidiyoruz. Geçmişte toplu iğneyi dışardan ithal eden Türkiye artık yalnız mal değil teknoloji de ihraç ediyor. Türkiye'nin yakın gelecekte dünyanın 10. ekonomik gücü olacağına kesin gözüyle bakılmaktadır. Türkiye'nin ihracatının dış ülkelerde 100 milyarı aşması, turizm sayısında 7. ve turizm gelirinde 8. sıraya gelinmesi bazı dış güçleri ve bazı küresel sermayeyi tedirgin etmektedir. Türkiye'de dışardan içeriye giren her döviz bu güçlerin kasalarında azalmaya sebep olmaktadır. Ve geçmişte olduğu gibi Türkiye'de bazı sanal tehlikeler ortaya atarak demokrasiyi sekteye uğratacak, siyasi ve ekonomik istikrarı sona erdirecek dünya ekonomi ve siyasi liginin birinci kümesinde olan Türkiye'ye 2. hatta 3. lige atmak için İttihat Terakki'nin ortaya attığı ve bir türlü bitirilmeyen irtica tehlikesi hortlatılmaktadır. Çünkü bazılarının menfaatleri tehlikededir. Lailklik ve cumhuriyet kurumları tehlikede sözleri sadece maskedir. Washington'daki Türkiye Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Prof. David Cuthell, Chicago'daki bir panelde yaptığı konuşmada şu görüşlerini ileri sürmüştür: "Türkiye son yıllarda ekonomik alanda büyük atılımlar gerçekleştirmiştir. Türkiye'de siyasi ve ekonomik istikrar devam ederse; önünde durmak mümkün değildir. Büyük başarılara imza atan AK Parti hükümetine yönelik suçlamalar gerçekleri yansıtmıyor ve Türkiye'de son günlerde oluşturulan gündem yapay (sanal)dır. Türkiye'ye en büyük zararı ise ulusalcı (milliyetçi) gruplar veriyor... Son 5 yılda gelişmekte olan ekonomiler listesinde ilk beşte yer alan Türkiye'yi çok yakından takip ediyorum... Türkiye AB'ye alınsa da alınmasa da kazançlı çıkacaktır. ANADOLU uyuyan bir devdir. Bazı iç ve dış güçler bu devin uyanmasını istemiyorlar... Türkiye yüzlerce yıllık tarihinde de hiçbir zaman İslamı S. Arabistan gibi İran veya Afganistan gibi algılamamış engin hoşgörüye dayalı bir İslam anlayışını ortaya koymuştur. Türkiye yüzlerce yıldır S. Arabistan gibi olmamıştır ve bundan sonra da olması beklenemez... Türkiye'nin radikal İslamcı bir ülke haline geleceği yolundaki yorumlara katılmıyorum... AK Parti'nin karşısında bir güç oluşturmak isteyen CHP, AK Parti'yi engelleyeceğim derken demokratik teamüllerin sınırlarını iyice zorladı ve bence işin tadını kaçırdı. (laiklik) kavramı çok yanlış anlaşılıyor. Bu kavramın tanımı net olarak yapılmadı." 24 Mayıs 2007 tarihli Bugün gazetesinde Toktamış Ateş "Bir yılan hikayesi laiklik" adlı yazısında laikliği şöyle ifade etmektedir: "Bir ülkede yönetenlerin, yasaları yapanların; bu konulardaki, yani yönetme, yasa yapma konularındaki yetkilerini, din dışı bir kaynaktan almaları" olarak özetlenebilir. İslamın 4 kaynağı vardır. Kur'an-ı kerim, sünnet, icmai ümmet ve kıyas-ı fukaha. Yasalar ve icraatların hangisi bu kaynaklara göre yapılmıştır? "Anadolu Devi"nin uyanması istenmiyor. Laiklik ve cumhuriyet tehlikede sözleri sadece bahane ve maskedir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.