Unutulmayan değerler

A -
A +

S. Ahmed Arvasi ve bu yazımda adı geçenler; son asırda yalnız Türkiye değil, İslam dünyasında yetişen son derece kıymetli değerler, gizli hazinelerdir. Buzdağı misali görünmeyen yanları, görünene nazaran çok daha fazladır. En yüksek dağlardan bile uzaklaştıkça, O gökleri deler gibi görünen dağlar küçülür. Onların büyüklüğü her geçen gün sevenlerinin ve inananların ufuklarında giderek yükselmektedirler. Bu insanlar Allahü teâlânın gök kubbesi altında gizlenen dostlarıdır. Her asırda sıradan olmayan sembol ve örnek insanlardır. Bu mübarekler; Allahü teâlânın dostluğunu almışlardır. Kendilerini insanlığa hizmet için vakfederler. Onların vasıfları ise, âlemlere rahmet, yaratılanların en efdali, güzeller güzeli, şan ve şerefi çok yüce; Sevgili ve Şerefli Peygamber Efendimizin (Sallallahü aleyhi ve sellem) ahlâkı ile ziynetlenerek şereflenmişlerdir. Onlar, şu gerçeğe kesin olarak inanmışlardır. Sevgili ve şerefli Peygamber Efendimizin yolu İslamiyettir. Ona uyan Müslümandır. İbadet için yaratıldık, O'na uyan Rabbimize ibadet etmiş olur. Allahü teâlâ sayısız nimetler vermiştir. O'nun Resulüne uyan bu nimetlere şükretmiş olur. Onlar dünyaya kıymet vermediler "Dünyada bekâ, halkta vefa yoktur." Âdem aleyhisselamdan bu yana; Allahü teâlânın nice dostları fani dünyadan ebedi âleme göç ettiler. Onlar kendilerine takdir edilen ömürlerinin her nefesini Rıza-i ilâhiye kavuşmak için harcadılar. Dünya nimetlerinin "deniz köpüğü" gibi geçici ahiretin ise "sonsuz" olduğu sırrına ererek yaşadılar. Ne mal, ne şöhret ve şan, ne de makam peşinde koştular. Kaldı ki dünya malı ve şöhret zahmetle elde edilir. Kıskançlıkla saklanır. Hasetlerden korunur. Ama ölüm ile hasretle terk olunur. Akıllı kişiler nihayetsiz olan ahiret hayatına yatırım yaparlar. Ahiretlerini satın alırlar. Kaybettiğimiz değerler İşte 31 Aralık 1988 Cumartesi günü çalışma masasında, daktilosu başında günlük makalesini yazarken son nefesini veren; S. Ahmed Arvasi onlardan biriydi. Yokluğuna alışmaya çalışıyorduk ki acılar acıları izledi. S. Ali İhsan Arvas, Prof. Dr. İsmet Miroğlu, S. M. Kasım Arvas, S. İbrahim Arvas, S. M. Emin Garbi Arvas, S. Bedreddin Arvas, Prof. Dr. Orhan Karmış Hoca ve rahmetli H. Hilmi Işık gibi nur nehirleri ve niceleri ahiret deryasına kavuştular. Şimdi cennetten bir bahçe olan mübarek kabirlerinde sevdikleri ile birlikteler... "Senede bir gün" ve mümkünse her zaman; bu kıymetli insanları hatırlamalı, temiz ruhlarına fatiha-i şerif, Yasin-i Şerif okumalıyız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.