Uyuşturucu felaketi

A -
A +

Ülkemiz, alkol, uyuşturucu, fuhuş, rüşvet, kumar, cinsî sapıklık, evlilik dışı doğum, nikâh dışı birlikte yaşama, müstehcenlik ve daha nice kötülükler bataklığına hızla sürüklenmektedir. Bu kötülüklerin asli ve tali çok sayıda sebebi varsa da en başta gelen genç nesillerin milli ve manevi değerlerden; İslam inanç ve ahlakından mahrum oluşudur. Medyanın "reyting" ve "tiraj" uğruna sorumsuzca yayınlar yapması ve münhasıran "tele-vole"denilen afettir. Sağlam aile yapısının yazılı ve görüntülü medya yoluyla giderek bozulması, modern maskeli Batı hayatının çirkin olanlarını taklittir. Ve (iffet, ismet, iman, ihlas, takva, sadakat) timsali "Türk kadını"nın malum güçlerce ısrarla dejenere edilmesidir. İşsizlik, enflasyon, köylerden şehirlere göç ve yeni yerleşim yerlerinde uyumsuzluğun rolü de vardır. Genç nüfusu bu bataklığa sürükleyenlerin arkasında dış güçler ve bunların ülkemizdeki uzantıları vardır. Felaketin Boyutları Balıklı Rum Hastanesinde görevli Yardımcı Doçent Dr. Aydın Kalkancı'ya göre; Türkiye'de yaklaşık 200 bin ağır uyuşturucu bağımlısı vardır. Yeşilay Genel Başkanı Selahaddin Kaptanağası'nın istatistik ve diğer verilere göre açıklamasına göre; Türkiye'de 8 milyon uyuşturucu kullanan var. Alkol bağımlısı ise 25 milyon olup, bunların 8 milyonu alkoliktir. Sigara tiryakisi ise 30 milyondur. Sigaraya başlama yaşı 11, alkole başlama yaşı 12, uyuşturucu kullanma yaşı ise 13'e inmiştir. 6 yıl önce Türkiye'de uyuşturucu kullananların sayısı 6 milyon idi. Son 6 yılda 2 milyon artış korkunç bir çöküştür. Televole ve uyuşturucu kültürü bu çöküşün itici gücüdür. 1980 yılı istatistiklerine göre Türkiye'de kişi başına 1 litre alkollü içki ve 1 kilo tütün düşüyordu. 2003 yılında kişi başına 22 litre alkollü içki ve 2.5 kilo sigara düşmektedir. 1930'lu yıllardan 1960'lı yıllara kadar uyuşturucu (esrar) kullananlar son derece az idi. Uyuşturucu kullananların yüzde 90'ı fakir ve orta gelirli aile çocuklarıdır. Bataklığın kaynağı Doç. Dr. Sefa Saygılı'ya göre; "Bu insanlarda bir manevi doyumsuzluk var. Bu doyumsuzluğu maddiyatla tatmin etmeye çalışırken, onları uyuşturucu gibi bağımlılık oluşturan maddeleri kullanmaya sevk ediyor... Şöhret ve para sahibi üst gelire sahip bu insanlar bir yerden sonra gece hayatı gibi eğlencelerde de tatmin olamayınca kendilerini uyuşturucunun pençesinde buluyorlar. Zaten içinde bulundukları ortam da buna müsait." Gençler sabun gibidir, fazla sıkarsan elinden fırlar. İlgisiz kalırsan elden kayar. Gençler uyuşturucuya ilk önce ikram şeklinde alıştırılır. Bir müddet sonra uyuşturucu ikramı kesilir. Her uyuşturucu kullanan aynı zamanda uyuşturucu satıcısı olur. Genç kızlar ise fuhşa sürüklenir. "Uyuşturucu ile fuhuş birbirlerinden ayrılmaz ikiz kardeştir" sözü meşhurdur. Uyuşturucu kullananların yüzde 20'si 2 yıl sonra, yüzde 45'i 5 yıl sonra ve yüzde 75'i 10 yıl sonra ölür. Kısa bir müddet önce uyuşturucu komasında hayatını kaybeden 20 yaşındaki genç kız uyuşturucudan ölen ne ilk ne de son kişidir. Uyuşturucu sektörü körpe kız ve delikanlı gençlerimizin cesetleri ile beslenen bir canavardır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.