Vesayet rejimi

A -
A +

Belki inanmanız zor olacak ama gerçekler güneş gibidir. Vesayet rejiminin yalan, iftira ve propagandalarıyla sıvanamaz. İnkarı mümkün olmayan bir gerçek de; 1699 Karlofça Anlaşmasından 2008 yılına kadar ne Osmanlı ne de Türkiye Cumhuriyeti asla ve asla bağımsız olmadı. Vesayet rejiminin hakimiyeti her zaman devam etti. Borç almayalım diyen sadrazamlar öldürüldü. Evet Osmanlı zamanında da cumhuriyet devrinde de seçimler oldu. Bir yığın iktidarlar gelip geçti. Ama asla muktedir olamadılar. Dış güçler ve bunların içimizdeki uzantıları, başta mason ve sermaye sahipleri, bürokratların, medya ve zaman zaman silahlı kuvvetleri kullanarak "Milli irade"ye zincir vurdular. Menderes halk ile bütünleştiği ve yeter söz milletin diyerek milli iradeye yani halkın iradesine saygı gösterdiği için idam edildi. Turgut Özal bu ülkeyi çağ atlattığı ve milli iradeye sahip çıktığı için zehirlendi. Başbakan Erdoğan 2008'de IMF ile ilişkileri keserek 1699'dan bu yana ülkenin menfaatlerini ön planda tuttuğu için, cumhuriyet devrinde, bu ülkeye en büyük rekor hizmeti yaptığı için hedeftedir. Erdoğan halkın yanında ve milli iradenin savunucusu ve vesayet rejiminin ve paralel devletin karşısındadır. Önümüzdeki mahalli seçimler, mahalli seçim olmaktan çıkmıştır. 30 Mart'ta demokrasi ile esaret; milli irade ile vesayet, Türkiye'nin menfaatleriyle başta İsrail olmak üzere dış güçlerin menfaati, adalet ile adaletsizlik arasında cereyan edecektir. Ak Partiye oy veren aslında milli irade ve demokrasiye oy vermiş olacaktır. Diğer partilere oy verenler ise vesayet rejimi ve paralel devlete oy vermiş olacaktır. Niyetleri bu olmasa bile netice budur. Türkiye'de ve dünyada medya asla tarafsız değildir. (çok azı hariç) Medya sermayenin ve Yahudinin emrindedir. Bir yerde kiralık kalemdir. Irak işgal edilmeden önce bir İngiliz yazar "Saddam'ın kitle imha silahları (nükleer, zehirligaz ve biyolojik silahları) yok. Kitle imha silahları işgale bahanedir. Irak'a yapılacak savaş ve işgal Irak petrolünü gasp ve İsrail'in güvenliğini tehdit eden Saddam'ı bertaraf gayesine yöneliktir.) dediği için bir parkta öldürülmüş halde bulundu. Irak petrolü ise Bush ve yardımcısının ortak olduğu petrol şirketleri ve İngiliz şirketleri arasında paylaşıldı. Seçimle iktidar olamayan derin devlet yargıya ve emniyet güçlerine, silahlı kuvvetlere nice kilit noktalara sızmaktadır. Geçmişte "Kızıl Sultan" karaladıkları Sultan Abdülhamid Han'ı vesayet rejimi tahttan indirdi. Ve sultan bundan sonra Osmanlı 10 yıl dayanamaz dedi ve Osmanlı çöktü. Vesayet rejimin, paralel devletin, faiz lobisinin ve bazı lobilerin Erdoğan'ın şahsında Türkiye'yi ve Türkiye'nin şahsında İslam Dünyasını yıkmak istemektedirler. Cumhuriyet devrinde çok sayıda darbeler oldu. Hedef her seferinde iktidar idi. Ama şu anda yıkılmak istenen Türkiye'dir. Menderes ve Özal'ın düşmanları sonradan hatalarını anladılar. Şu anda bazıları Erdoğan'ın kıymetini bilmeyebilir. Ama gelecek nesiller milli iradenin savunucusu olarak rahmetle anacaklardır. Dünyanın en sorumsuz ve yıkıcı muhalefeti Türkiye'deki muhalefettir. Muhalefetin seçim konuşmalarını takip ediyorum. Sadece iftira vardır. Proje ya da ilim asla yoktur. Akıl beş şeyde devre dışıdır: Makam, iktidar hırsı, şehvet, öfke, seven kadının kıskançlık krizi ve aşk. Kavgadan başka özelliği olmayan muhalefetin iktidarından Allahü teala bu ülkeyi korsun. (Amin) Muhalefet dış ve iç güçlerin (paralel devletin) Türkiye'ye hazırladığı uçurumu görme basiretinden mahrumdur. Belki de başbakanın söylediği gibi paralel devlet CHP ve MHP'yi esir almıştır. Paralel devlet mensubları şahısların özel hayatlarına girerek kendinden olmayanların sicilini bozmuştur. İktidar acilen sicil affı ile paralel devlet mensubu olmayanların yolunu açmalıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.