Yağma, Batı'nın özelliğidir

A -
A +

Şu anda ABD başta olmak üzere gelişmiş Batı ülkelerinin dünya ortalamasından son derece yüksek refah seviyesi, ekonomik gücü, alınteri beyin ve beden gücüne dayalı değildir. Asırlardır Hıristiyan Batı, başta İslâm ülkeleri olmak üzere, Ortadoğu, Afrika, Asya, Avustralya ve Amerika kıt'asındaki ülkelerin yeraltı ve yerüstü servetlerini yağma etmeleri neticesi bu hale ulaşmışlardır. Yağmanın yanında soykırım Batı'nın genlerine işlemiş bir "ur"dur. Başta ABD olmak üzere AB ülkelerinin tarihi istilâ, işgal, yağma ve soykırımdan ibarettir. Batı yalnız insanların değil dillerini, dinlerini ve medeniyetlerini de yok etmişlerdir. Misyonerler bu cinayetlerde Hıristiyan Batı emperyalizminin öncüsü olmamıştır. Irak'taki yağmalamanın iç yüzü İslâmiyete ve insanlığa yakışmayan yağmanın ekranlara ve gazete sayfalarına yansıyan gösterinin arkasında gizlenen bir yağma vardır. Bağdat başta olmak üzere Irak'ın müze, kütüphane, sanat merkezleri, sarayların yağmalanması Pentagon'da planlanmıştır. Bu tarihî eserleri soyanlar ABD tarafından eğitilmiş Iraklı milisler, Kuveyt ve Mısır'dan özel olarak getirilmiş yağmacılardır. Bu özel ekipler gelinceye kadar müze ve kütüphanelerin önünde ABD tankları bekledi. Bu yağmacı ekip gelince çekildiler. Yağmayı yapanlar perde arkasında duran profesyonel tarihî eser mafyasına bu eserleri teslim ettiler. Iraklı, Kuveytli ve Mısırlı yağmacılar bu işin sadece hamallığını yaptılar. Yağma her devirde olmuştur Evet, her devirde yağma olmuşsa da, Irak'ta yapılan yağmalamalar Maya, İnka medeniyetleri gibi tarihin en büyük yağmalarının başında yer alır. Eşkıya her ülkede vardır. Yıllar önce bir yıldırım düşmesi ile New York birkaç saat karanlıkta kalınca yağma edildi. 1960 yılında ABD'de zencilerin isyanında birçok şehirde yağmalama olmuştu. Yağma münferit değil kitle halinde yapılır. Münferit olan hırsızlıktır ve yağma kitleseldir. Ve bu kitlesel yağma cezasız kalır. Yağma edilen yağmacının elinde kalır. Yağma insan haysiyetine yakışmayan, alçakça ve korkakça bir suç ve davranıştır. Yağmalamada cinayetler de işlenir. Yağma otorite boşluğunda olur. Otorite sağlanınca kanuni takibat yapılmaz ve çalınan yağmacının elinde kalır. Bağdat halkının eşkıyaları yağmada sicillidir 14 Temmuz 1958'de ABD ve İngiltere'nin teşvik ve desteği ile General Abdülkerim Kasım, Irak Emiri Şerif Faysal'ı darbe ile devirerek cumhuriyet ilan edildi. Darbeci askerler ve bunlarla işbirliği yapan siviller Şerif Faysal'ın sarayını talan ettiler. Sarayda kıymetli eşya ve para cemselere doldurularak taşındı. Sarayın bahçesinde Irak Emiri Şerif Faysal, kardeşi ve annesinin cansız vücutları gün boyunca yerde kaldı... Evlâd-ı Resûl olan Şerif Faysal'ın makam odasındaki koltuğunun üzerine bir asker postalı asıldı. Başbakan Nuri Sait Paşa, yerlerde sürüklenerek katledildi. Onun gibi Dicle kenarındaki bakan ve üst düzey yetkililerin evleri, köşkleri yağma edildi ve darbeciler buraya yerleştiler. Firdevs Meydanı'ndaki Irak Emirliği'ni temsil eden "Anıt"ı Iraklı askerler yıktılar. Irak'ta 1958'den bu yana her darbede yağma oldu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.