AK Parti iktidarı MHP’nin desteği ile yeni bir anayasa taslağını TBMM’ye getirdi. Türkiye’nin yeni bir Anayasaya ihtiyacı son derece zaruridir. TBMM’nin duvarlarında yazılı olan “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” söylemi sadece sahte bir vaat olarak kalmış idi. AK Parti iktidarına hatta 2008 yılına yani IMF ile ilişkiler kesilinceye kadar Türkiye’de vesayet rejimi hâkim idi.
CHP ve Kılıçdaroğlu liderliğinde bir grup vesayet rejiminin özlemi içindedir. Ve her türlü çılgınlığı ve komployu demokrasi maskesi ile yapabilir. AK Parti iktidarının ülkeye son derece büyük hizmetler yaptığı inkârı mümkün olmayan bir gerçektir. Ama en büyük hizmeti halkın millî iradesine saygı duymasıdır. Ve milleti efendi, iktidarı ise hizmetkâr olarak görmesidir. “Halka hizmet eden aslında halkın efendisidir.”
1699 Karlofça Antlaşmasından 2008 yılına kadar Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti Hıristiyan Batı’nın vesayeti altında idi. Batı ne söyledi ise Osmanlı ve Türkiye her zaman “Evet” dedi. Batı’ya ilk “Hayır” Erdoğan’ın başbakanlığı devrinde oldu. Ve bu Türk tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak yerini aldı. Tanzimat’tan AK Parti iktidarına kadar Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyetinde vesayet rejimi hâkim idi. Partiler iktidar oldular ama muktedir olamadılar. Derin devletin izin verdiği nispette hareket ettiler. Yasak bölgeye giremediler. 1923-1950 CHP iktidarı halkın millî iradesine asla itibar ve müsaade etmediler.
23 Nisan 1920 tarihinde kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi, dünya demokrasi tarihinin en demokratik ve milleti yüzde yüz temsil eden başarılı bir meclis idi. Türkiye için hezimet ve Türkiye düşmanlarının zaferi olan Lozan’ı ve İslamiyeti bu ülkede yok etmeyi hedefleyen, Batılılaşma adına maskeli işleri onaylayamayacakları için lağvedildi. Daha sonraki meclisin milletvekilleri Çankaya’da yeniden tespit edildi. Bunlardan bazıları temsil ettikleri ilin ismini dahi yeni duyuyordu. Ve Meclis siyasi noter işini görüyordu.
Başbakan İsmet İnönü, Mustafa Kemal’e devletle ilgili meseleleri içkili sofrada konuşmayalım teklifi üzerine başbakanlıktan alındı. Devlet Çankaya’dan idare ediliyordu...
Yeni Anayasa asla ve asla rejim değişikliği değildir. 1 Eylül 1999 tarihinde Başbakan Ecevit “Anayasayı değiştirme zamanı geldi” dedi ama 18 yıldır CHP yeni Anayasa yapılmasını önledi.
Türkiye’de demokrasi vardır ve halk millî iradesi ile yeni anayasayı yapmak onun en büyük hakkı ve vazifesidir. CHP ve Kılıçdaroğlu’nun iznine bağlı değildir. Kılıçdaroğlu’nun korkusu, Yeni Anayasa ile koalisyon sisteminin ortadan kalkıyor olmasıdır...