Batı'nın hayat damarı İslam Dünyasıdır. İslam Dünyası silkindiği anda Batı Dünyası çökecektir. Türkiye'nin son yıllarda güçlenmesi başta Arap Dünyası olmak üzere İslam Dünyasının Türkiye gibi olma arzusunu uyandırmıştır. İç ve dış şer güçlerin hedefi Türkiye'nin demokratikleşmesini, siyasi ve ekonomik istikrarını ve kalkınmasını önleyecek İslam Dünyası gençliğinin hayallerini hüsrana uğratmaktır. Türkiye'deki terör ve teröre çanak tutanların hedefi yukarıda belirttiğim hedefleri önlemektir. Bu şer güçler yalnız Türkiye'ye değil İslam Dünyasına da ihanet etmektedirler. Bu işin üzücü yanı bu gelişmelerde bazı vatandaşlarımız da kullanılmaktadır!.. Osmanlının çöküşü ve bilahare yıkılışı ile Orta Doğu, Balkanlar, Kuzey Afrika, Kafkasya ve İslam Dünyası huzur bulamadı. Bu coğrafyada yaşayanlar asırlardır İslamiyete ve Müslümanlara hizmet ile şereflenen bu millete ihanetin bedelini taksit taksit ödüyorlar. Ve ödemeye devam edecekler. Bu ülke tekin değildir. Ona çarpan helak olmuştur! Osmanlının en zengin tabakasını teşkil eden Rumlar ve Ermeniler ihanetlerinin neticesini huzur ve servetlerini kaybederek ödemişlerdir. Zaruri olan Ermeni tehciri olmasaydı bugün Türkiye'de en az 4 milyon nüfusa sahip idiler. Çoğu Türk asıllı olan ama Ortodoks kilisesinin potasında Rumlaşan Anadolu'daki Rumlar çok zengin idiler. Lozan gereği 1 milyon 200 bin Rum çok şeyini kaybetti. Bu ülkenin nimetlerini yiyip ihanet edenler daima perişan olmuşlardır. 30 ülkeden 100'lerce gencin katıldığı "İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşu Birliği"nin gençlik buluşmasından çıkan ortak görüş; "Türkiye gibi olmak istiyoruz" şeklindedir. Avrupa'da yaşanan ekonomik krizle ilgili Başbakan Yardımcısı Ali Babacan endişelerini dile getirerek "Avrupa bizi kaygılandırıyor" demiştir. Bazı iç ve dış şer güçler Türkiye'nin kalkınmasını önlemek için her çareye başvuracaklardır. Avrupa "Hasta adam" durumundadır. Yunanistan, İrlanda, Portekiz, İspanya ve hatta zengin olan İtalya borç ödemekte zorlanmaktadır. Buna karşın Türkiye ile ilgili yabancı bürokratların beyanları da sevindiricidir. Örneğin Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Justin Yifulin'e göre: "Türkiye istikrarlı büyümesini sürdürecek potansiyele sahiptir." Osmanlının küllerinden yeni bir yıldız doğacak ve bunu dost düşman herkes görecektir...