Yeni Haçlı Seferleri

A -
A +

Geçmişteki Haçlı Seferleri yerine yeni bir strateji ve taktik ile Endülüs'ten bu yana Haçlı Seferleri devam etmektedir. Sömürge sisteminin yerini şu anda "küreselleşme" almıştır. Yalnız şu fark vardır. Sömürge döneminde sömürülen ülkede işgal ordusu vardı. Küreselleşme döneminde işgal ordusunun görevini (istisnalar hariç) çoğu üniversiteli gençler yapmaktadır. Lailklik, çevrecilik, nükleer enerji karşıtı, eğitim meseleleri sadece bahanedir. Aynı güçler vesayet rejiminin de militanlarıdır.

Türk halkı her zamankinden fazla milli iradeye ve demokrasiye sahiptir ve yanındadır. Vesayet rejiminin ise karşısındadır. Bu ise ülke için ve gelecek için güçlü bir teminattır. Maalesef İslam Dünyası İslami esaslardan uzaklaştırılmıştır. Üzerine dinen yasaklanan bölünme ve kavmiyetçilik belası esir almıştır. Kavmiyetçilik lanetlenmiştir. Ama bir Müslümanın kendi kavmini, milletini, aşeretini, soyunu sevmesi yasak değildir. Aksine teşvik edilmiştir.

Batı demokrasi, insan hakları, çok partili parlamenter sistem, hukukun üstünlüğü gibi kavramlarda çifte standartlıdır. İnanır gibi gözükür ama asla inanmaz. Bu konuda münafıktır. İslam ülkelerindeki dikta rejimler ve hertürlü insan haklarının ihlali Batı'nın eseridir. 100 binlerce Müslüman Suriyelinin ölümüne seyirci kalan Batı, varsayalım 100 Yahudi ya da Hıristiyan katledilmiş olsaydı bütün dünyayı ayağa kaldırırdı. Güvenilirliğini kaybetmiş "Güvenlik Konseyi" karar üzerine karar alırdı.

Yalnız Suriye değil, Irak, Arakan, Orta Afrika, Mısır, Çad ve daha onlarca İslam ülkesinde Hıristiyan Batı'nın ve onların uşağı yerli birlikçileri dereler gibi kan ve gözyaşı dökülmesinde başroldedir. En ucuz meta Müslümanın kanı ve gözyaşıdır. Arap ülkelerinin bir kaçı hariç silahlı kuvvetleri ülkeyi korumak için değil, dikta rejimi, o ülkeyi sömüren dış güçler ve onların temsilcilerini korumak ve ülkede demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi kavramları önlemekle vazifelidir.

Demokrasi, insan hakları, çok partili rejim, hukukun üstünlüğünü isteyen halkı katletmekle görevlidir. Suriye, Mısır ve diğerleri gibi... Birleşmiş Milletler ve güvenlik konseyi (güvenirliliğini kaybetmiş konsey) sadece 5 daimi üye ile siyonizme hizmet eden ve lav edilmesi gereken bir kuruluştur. Dünyadaki katliam ve soykırımlara seyircidir. Emperyalist güçler ve vesayet rejimi Türkiye'nin 100 milyona ulaşmasını önlemiştir.

Ak Parti iktidarı ilk defa her ailede 3 çocuk sloganı ile doğumu teşvik edince dış güçler ve içerdekiler rahatsız oldular. Ak Partinin kapatılması ile ilgili davada gerekçelerden biri de her aileye 3 çocuk sloganı idi. Türkiye'deki bazı holdingler nüfus planlaması ve doğum kontrolünün en hararetli savunucusu oldular. CHP kuruluşundan 1945 yılına kadar çok partili rejimin karşısında olmuştur. Bu devrede kurulan partileri İnönü çeşitli provakasyonlarla ortadan kaldırmıştır.

İkinci Dünya Savaşından sonra ABD, İnönü'ye Birleşmiş Milletlerin kurucu üyesi olması için çok partili rejime geçin dedi. İnönü kerhen çok partili sisteme geçişe müsaade etti. Seçimde hile yapıldı. 1950'de iktidarı kaybetti, o tarihten bu yana 64 yıldır tek başına iktidar olamadı. Darbelerin derin devleti zimmen destekledi.

Dünyada Türkiye'deki muhalefet gibi sorumsuz ve yıkıcı bir muhalefet yoktur. Ve Türkiye üzerinde oynanan oyunları göremiyorlar ya da iktidar hırsı ile görmemezlikten geliyorlar veya Başbakanın dediği gibi paralel devlet kasetle esir aldı. 30 Mart 2014 tarihinde yapılacak seçim, mahalli seçim olmaktan çıkmıştır. Aslında demokrasi ile vesayet rejimi, paralel devlet ile vesayet ile milli irade, halkın milli iradesine saygılı olan Ak Parti ile halkın milli iradesine karşı olanlar arasında olacaktır. Ak Partiye verilecek oylarla Türkiye üzerine oynanan oyunlar hüsranla son bulacaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.